üstelikdar geliyordu çoğu, sığamıyordum. ruhuma batan düş kırıkları, bir dolu hüzün, sızım sızım sız (lan) an sızı (ntı) lar, kaos desen diz boyu. buna şiir mi dayanır. kanatsa yaralasa da yakışanı giymeli. gerçek kadar acıtmayınca yalanlar kendinden kaçıyor insan. pardon bayım; bu yalan sizin miydi
Divanlarınteşkiline dair “belirli nazm şekilleriyle kaydedilmiş manzumeleri, tarihleri, muamma ve lügazları ve bazı müfretlerle beyitleri ihtiva eden şiir mecmuasıdır. Bu mecmua, mevcut gazelleri kafiyelerine göre alfabe sırasıle tertip ederek toplanırsa (mürettep divan) adını alır.”3 bilgisi en somut bilgidir.
Falbakmak için en iyi web adresi olan www.falbakma.net adresine tüm ziyaretçilerimiz ücretsiz tavetlidir. tarot kahve sanal fal günlük fal astroloji hatta bakla ve iskambil falına kadar tüm fal çeşitlerinden ücretsiz faydalanabilirsiniz..
Not1: Beyaz kartonu ve mumları başka ritüelde kullanmak üzere saklıyorsunuz. Not 2: Elinizdeki sembolün kendiliğinden silinmesini bekliyorsunuz. Not 3: Pirinçlere ilave yapıp pilav yapıp ev halkı yiyorsunuz. (imkanınız varsa komşulara da verebilirsiniz. Not 4: Takıyı daha sonra sudan geçirip tekrar kullanabilirsiniz.
selim giderek sebneme yaklasir, sebnemin cenesinden tutup basini yavasca yukari kaldirir, parmagini sebnemin dudaklarinda gezdirir) sebnem: n-napiyosun? selim: beni sevmedigini, ardayi sevdigini ispatla o zaman
BurçlarFal Bak. May 25, 2012 ·. Lütfen tek kart tarot falı bakmak için, bir dilek tutup kartlardan birine yoğunlaşarak, yukarıdaki kartlardan sadece birisini tıklayınız. Tek Kart Tarot, Tek Kart Tarot Falı, Tek Kart Tarot Aç, Tek Kart Tarot Bakma, Tek Kart Tarot Falıma Bak, Fal Bakma - Tek Kart Tarot Falı, Falbakma.net'ten
PDNNYvD. Lise öğrencisi Veli Çevik, halk arasında 'kunduracı göğsü' olarak bilinen 'çökük göğüs' hastalığını taşıyordu. Babası Ahmet Çevik 45 ile ağabeyi Mevlüt Çevik 23 ile aynı hastalığı taşıyan Veli Çevik, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Klinik Şefi Mehmet Bilgin'in Nuss çelik barlar kullanılarak çökmüş kemiğin dışarı itilmesi yöntemiyle gerçekleştirdiği ameliyat sayesinde çökük göğsünden kurtuldu. Ameliyattan sonra ilk işi aynada bedenine bakmak olan lise öğrencisi, yıllardır alıştığı çökük göğsünden kurtulduğu için hem sevindi hem de yeni halini biraz yadırgadı. Geçirdiği ameliyatın ardından kendini çok iyi hissettiğini belirten Veli Çevik, “Tabi böyle bir bedene alışık olmadığım için aynaya baktığımda bir başka türlü hissettim. Ama şimdi bedenimi böyle görünce kendimi daha iyi hissettim" dedi. Göğüs kafesi çökükken göbeğinin çıktığını ve bundan çok rahatsız olduğunu belirten Çevik, “Ameliyattan sonra sanki göbeğim içine gitti. En çok bu hoşuma gitti" diye konuştu. 'UZUN KOŞARKEN KALBİMİ SIKIŞTIRIYORDU' Koşmaktan çok hoşlandığını anlatan Çevik, “Son yıllarda 15 dakikadan fazla koşamıyordum çünkü çökük göğüs yüzünden kalbim sıkışıyordu. Bundan sonra daha rahatlıkla koşacağım" dedi. Hastalığı nedeniyle son iki yıldır denize gitmekten çekindiğini de sözlerine ekleyen Veli Çevik, “Denize gittiğimde sanki herkes bana bakıyor gibi geliyordu. Göğsüm içine çok çöktüğü için denize gitmek istemiyordum. Şimdi dikişlerimin alınmasını bekliyorum. İlk işim denize gitmek olacak" diye konuştu. DİŞLERE KONULAN TEL GİBİ GÖĞÜS KAFESİNİ DÜZELTMEK İÇİN ÇUBUK KONULUYOR Ameliyatı gerçekleştiren Mehmet Bilgin, Veli Çevik'in başarılı bir ameliyatla sağlığına kavuştuğunu belirtti. Bilgin, pektus bu hastalığın doğuştan olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi “Veli'nin ailesinde de vardı bu hastalık. Ağabeyi Mevlüt Çevik de 3 yıl önce ameliyat olmuştu. Bu hastalarda en önemli sağlık problemi sosyal hayatta kendilerini iyi hissetmemeleri. Denize gittiklerinde, spor yaptıklarında kendilerine özgüvenlerini yitirebiliyorlar. Nuss adı verilen teknikle yapılan ameliyat sonunda normal birer birey olarak toplum hayatına katılabiliyorlar. Göğüs kafesine adeta dişlere konulan teller gibi bir çubuk konuyor ve 2 yıl sonra o çubuğu çıkarıyoruz." İKİ YILDA 60 HASTA AMELİYAT EDİLDİ Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği olarak 2 yılda 60 ameliyat yaptıklarını da sözlerine ekleyen Bilgin, “Bu ameliyatlarda ideal yaş 10 ile 16 yaş arasında. Çocuklar erişkinliğe geçtiği dönemde hastalık daha belirgin ortaya çıkıyor. Ancak 11 aylık bir bebeğe de bu ameliyatı yapmıştık" dedi.
Geride bırakma ve yeniyi, dilekleri çağırma zamanı… DOLUNAY günü, dileklerimizi ve arzularımızın gerçekleşmesi için yardım eden çok büyük bir güce sahip olan ALLAH Celle Celaluhu isimleri yani ESMAUL-HüSNA ve DUA“lar ile o gün dileklerimiz birer Tılsıma dönüşür ve ummadığımız yerden bereket ve huzur gelir bizlere. Eskiden beri insanların günlük hayatının önemli bir parçası olan ay döngülerinden modern hayatımızda uzaklaşmış olsak da Dolunay enerjisinden faydalanmak için yapabileceğimiz bir şeyler hala var. Yeni Ay’ın başlangıç zamanı olduğu bilinir, Dolunay ise döngünün zirveye ulaştığı, enerjinin de en yoğun olduğu zamandır. Dolunay dilek ritüeli , dolunay dua terkibi . Peygamber Efendimizin dolunayı görünce söylediği rivayet edilen sözNamazın bir faydası daha vardır ki o hepsinden mühimdir. O da Cennet’e giren mü’minlere Cemâlullâh’ı seyrettirmesidir. Ashâb-ı kirâmdan Cerîr -radıyallâhu anh- şöyle anlatırBir gece Rasûl-i Ekrem Efendimiz’le birlikte oturuyorduk. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, dolunaya bakarak şunları söylediler “–Şu dolunayı birbirinizi itip kakmadan rahatça nasıl görüyorsanız, aynı şekilde Rabb’inizi de Cennet’te öyle rahatça göreceksiniz. Artık Güneş’in doğmasından ve batmasından önceki bütün namazları kılabilmek için elinizden gelen gayreti gösteriniz!”Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bu sözlerin ardından şu âyet-i kerîmeyi tilâvet ettiler “…Güneş’in doğmasından ve batmasından önce Rabb’ini hamd ile tesbîh et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün iki ucunda da tesbîh et ki, Rabb’inin rızâsına erebilesin!” Tâhâ, 130[1] Buhârî, Mevâkît 16, 26; Tefsîr, 50/1; Tevhîd, 24; Müslim, Mesâcid, 211Dolunay dilek ritüeli, dolunay dua terkibi7 adet AYETE’L-KÜRSİ kere SALAVAT-I ŞERİFE bırakmak istediğin her olumsuz olayı tek tek düşün… Her negatif olayı düşünmenin ardından “Çok şükür bu anıma bile” SURESİ 3. ayetini SURESİ 15. ayetini oku.BUGÜNKÜ DOLUNAY İLE, YENİLİĞE VE DİLEKLERİME KAPIMI, KALBİMİ AÇTIM’ de ve 1 bardak suya 1020 Ya Azim esmasını, 1 adet KENZÜL ARŞ VE ŞAHMERAN duasını oku ve iç. Kaynak değişiklikleri şaşkınlıkla izleyeceksiniz!Kişiye özel hazırlanan, yazarımız tarafından Kozmik şifa enerji frekansları ile kodlanan “hematit bileklik ve İlahi Dokunuş Şifanın Şifresi” kitabımız kargo dahil 80 TL. Sınırlı sayıda hazırlanacaktır. Sipariş için 0212 284 19 41 – 0532 547 99 57 nolu telefonlarımızı arayabilir, Instagram’dan ya da WhatsApp’tan mesaj gönderebilirsiniz. ilahisifa Satın almak için linki tıklayın SİTESİNE GİTHematit taşının faydaları🍀 Sinir sistemini düzenleyerek stresi giderir.🍀 Negatif enerjilerden ve nazardan korur.🍀 İş ve özel hayatta sürdürülebilir, sağlıklı ilişkilerin ortaya çıkmasında çekim gücü vardır.🍀 Aşırı duygulanma ve heyecanları sakinleştirir.🍀 Zihni berrak hale getirir, akıl ve zeka kıvraklığı sağlar.🍀 Karar verme güçlüklerine çok faydalıdır.🍀 Enerji ve canlılık verir. Çekim gücü fazla olduğundan, kişisel çekim, neşe, cesaret ve istek verir.🍀 Kan dolaşımı üzerinde pozitif etkisi vardır. Kalbi sağlıklı tutar, kan basıncını dengeler.🍀 Eklem romatizması ağrılarını hafifletir.🍀 İskelet sistemi hastalıklarına iyi gelir.🍀 Dalağı temizler, doğru çalışmasını sağlar.🍀 Göz sağlığı için faydalıdır.🍀 Karaciğer sağlığı için yararlıdır.🍀 Mide sağlığı için yararlıdır.🍀 Kanı temizler, sağlıklı size nasıl güveneceğiz?İnsanların internetten alışveriş yaparken doğal olarak akıllarına şu soru takılıyor, “ürünü satın alacağım yer güvenli mi, anlatıldığı şekilde ürünü gönderecekler mi?” Hakkımızda bilgi almak için, aşağıdaki linki tıklayarak bizi Instagram’dan takip etmenizi, sayfamızı incelemenizi tavsiye ederiz. Ayrıca, kitaplarımız hakkında detaylı bilgi almak için web sitemizi ziyaret bizi takip etmek için tıklayın yazılarKolayca zayıflamanın yolları başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz. gücü şükretme tekniği başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz. çakra nasıl açılır başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz. yapılması gerekenler , dolunayda yapılacak ritüeller , dolunayda yapılan ritüeller , dolunayda ne yapılmalı , dolunay gecesi ne yapılır .Dolunay dilek ritüeli , dolunay dua terkibi , dolunayda dilek çalışması , dolunayda ne yapılır , dolunay dilek çalışması , dolunay ritüeli nasıl yapılır .
Diyanet İşleri Başkanlığı İslamofobiyle mücadele yolunda kapsamlı ve üç aşamalı bir girişim başlattığını açıkladı. İlk aşama, önümüzdeki hafta, 22-25 Mayıs’ta Sakarya’da düzenlenecek toplantıda Diyanet’in yurt dışı temsilciliklerinde çalışan görevlilerin katılacağı bir toplantı… Dünyanın 120 ülkesinde Diyanet’in temsilcileri var. Belli ki bunlarla yapılacak toplantı ile İslamofiye ilişkin yurt dışındaki tablo masaya yatırılacak ve bir durum değerlendirmesi yapılacak. İkinci aşama, “Avrupa Müslümanlığı” ile temasa geçmek. Avrupa ülkelerinde yaşayan Müslümanların, İslami çevre ya da oluşumların temsilcileriyle bir buluşma gerçekleştirilecek. Böylece daha geniş ölçekte, Müslümanlardan oluşan beynelmilel mahiyetli bir "anti-İslamofobi" cephesi oluşturulmaya çalışılacak. Nihayet üçüncü aşamada da diğer dinlerin liderleri, temsilcileri ile bağlantı kurularak gayrimüslim dünyada giderek yaygınlaşan İslamofobiyi, “İslamofili”, yani İslam sevgisi, sempatisine dönüştürme yolunda mesai harcanacak. Başkan Mehmet Görmez, İslamofobi’nin geldiği noktanın kendilerini endişeye sevk ettiğini belirterek ortada artık “fobi”den korku öte bir nefret ve düşmanlığın söz konusu olduğunu ve bunun siyaset ya da medya alanından toplumsal katmanlara inmeye başladığını belirtmiş. Önce bir küçük düzeltme “Fobi” sözcüğü “phobia” bir şeye karşı çok da mantıklı olmayan korku anlamı taşımakla birlikte, herhangi bir isme son-ek olarak bağlanıp kullanıldığında zaten nefret, düşmanlık anlamlarını da taşır. Mesela “homofobi”, eşcinsel korkusu/nefreti/düşmanlığıdır. Dolayısıyla İslamofobi de zaten baştan itibaren İslam’a ilişkin korku dolu nefret ve düşmanlık olarak kavramsallaştırılmıştır. Ama elbette işin sırrı korkudadır. Korkudadır da bunu, yani İslam korkusunu giderme, İslamofobiyi yenme yolunda Diyanet’in geliştirmeye çalıştığı mücadele stratejisi, bence yanlış yörüngeleniyor. İslamofobiyle mücadele yolunda yabancı ülkelerdeki Diyanet temsilcileriyle istişareden başlanarak kademe kademe hep dışarıda ve dışa dönük bir çalışma planı oluşturulmuş görünüyor. Hâlbuki Diyanet, bu mücadeleyi içeriden, içe dönük, hatta en önce kendisine dönük bir değerlendirmeyle başlatmalı!.. İslamofobiyi tetikleyen unsurların tespiti yolunda önce “özdüşünümsel” ve özeleştirel bir perspektiften hareketle “içsel” pürüzler giderilmeli. Mesela senelerdir bu memlekette ortak bir sevinç, umut ve heyecanla yeni bir yılı karşılamak isteyenlere “Yılbaşı” kutlamasını, Noel’le bağlantılandırıp haram ediyor musunuz, etmiyor musunuz?!Dünya âleme, demek ki İslam yılbaşı kutlamasına karşı, Noel’den de hiç haz etmiyor algısı yayıyor musunuz, yaymıyor musunuz? Bu algı, İslam’a yönelik bir korku, endişe ve antipatiyi tetikliyor mu, tetiklemiyor mu? Mesela bırakın gençleri, nişanlıların dahi flört etmesi, el ele tutuşmaları uygun değildir diye fetvalar verip kadın-erkek ilişkilerinin gündelik seyrine dönük kısıtlayıcı tasarrufların önünü İslam adına açıyor musunuz, açmıyor musunuz? “Altı yaşında çocukla evlenilebilir”; “çalışan kadın fuhşa davetiyedir”; “3 yaşında kız çocuğu amca’ların yanına külotla çıkmamalı”; “televizyonda kadın spiker izlemek caiz değil” diyen, kendini de “âlim” sayan-saydıranlara seyirci kaldınız mı, kalmadınız mı? Mesela erkeğin küpe takması da, kadının kaşını-kılını aldırması da mekruhtur diye ahkâm kestiniz mi, kesmediniz mi? İran’da bile yasaklı olmayan evrim teorisi, sizin ülkenizin Milli Eğitim Bakanlığı’nca müfredattan kovuldu mu, kovulmadı mı? Televizyonlarınızdaki “Payitaht” yaftalı uydurma tarih dizilerinizde anti-semitizm, “Hristiyanofobi”, Batı düşmanlığı var mı, yok mu?.. Yahu daha ne olsun, İslamofobiyi tetikleyecek amilleri niye dışarıda arıyorsunuz ki?! Önce bir kendinize bakın, aynadaki görüntüyü toparlayın da… İslamofobiden şikayet etmesi gereken en son merci siz olmayın!..
Bu sayıda sizlerle ”aynaya bakmaktan” konuşmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde bulunduğum bir sohbet ortamında, psikolog olduğumu öğrenen yeni tanıştığım bir beyefendi şaşırdı ve hemen bir kaç kelimeyle durumunu anlattıktan sonra bende ne var ? dedi. Psikiyatr, psikolog ve psikolojik danışmanların sıklıkla karşılaştığı bir durumdur bu. Tabi bu soruya hem o ortamda hem de çok kısıtlı bilgiyle cevap vermek mümkün değildi. Sohbet devam ettikçe de beyefendi söyledikleriyle bu yazının konusunu oluşturdu, ” İnsan günde en az 5 dakika aynada kendine bakmalı.” dedi. Bu harika bir fikir gibi geldi bana. Başta da belirttiğim gibi zaman hızla akıyor. Ve bu akışta bizler kendimize dönüp bakmıyoruz. Ya da bakamıyor muyuz acaba ? Baksak göreceğimiz şeylerden çekiniyor olabilir miyiz ? Aynada yalnızca fiziksel özelliklerimizi değil; geçmiş yaşantılarımızı, travmatik öykülerimizi, üzüntülerimizi, hayal kırıklıklarımızı, keşkelerimizi, pişmanlıklarımızı, sevmediğimiz yönlerimizi, başkalarının etkisiyle şekillenen benlik yapımızı, dini ve kültürel baskılarımızı görme ihtimalimiz olacaktır. Hal böyle olunca aynaya bakmakta kolay olmasa gerek. İnsan canlısı kendilik algısı olarak devamlı olumluya inanma eğilimindedir Bazı psikolojik rahatsızlıklar dışında . Örneklerle açıklayacak olursam; Biri size başka birisinin yalan söylediğini anlatırsa siz kendinizi hemen onunla kıyaslayıp, sanki hiç yalan söylemiyormuş gibi düşünebilirsiniz. Hatta ayıplayadabilirsiniz yalan söyleyen kişiyi. Başka bir örneği aile çocuk ilişkisinden verecek olursak; aile genelde çocukları çok ders çalışsın, sınavlar da başarılı olsun ve üniversite okusun ister. Bunu ister ve söylerken de sanki kendileri bu anlam da kusursuzmuşçasına bir inanışa sahip olup eleştiri ve suçlamalar da bulunabilir. Uzm. Psk. Kaan Yavuz Yine aile çocuk ilişkisinden yola çıkarak; sigara kullanımı ve kitap okuma alışkanlığını da örneklemek isterim. Aileler çocuklarının sigara içmesini istemezler ama çoğunlukla kendileri içerler. Bu nokta da çocuklarına geleceğe dair ceza, yasak uygulamaları ve günah tehditleri savururlar. Hatta bir kısmı şiddet fiziksel, sözel, ekonomik uygularlar. Keza yine kendileri kitap okuma alışkanlığı edinmemişlerdir. Fakat çocuklarının okumasına yönelik baskıcı, suçlayıcı ve cezalandırıcı tutumlar sergilerler. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Mesela trafikte sinyal vermeyen birini eleştiren kişi sanki kendisi hep sinyal veriyormuş gibi bir değerlendirme de bulunabilir. Ya da yaya geçidinde yayalara kırmızı yanmasına rağmen geçen birine arabadan sitemler savuran bir kişi kendini yaya olarak da kurallara uyduğu biçiminde değerlendirebilir. Daha fazla örnek vererek sizleri sıkmak istemiyorum. Verdiğim örnekler de şu durumları istisna olarak değerlendirmenizi istiyorum; Herkes yalan söyler demiyorum, Herkes sigara içer, sinyal vermez demiyorum. Demek istediğim kendini gerçekçi değerlendirmeyen “aynaya bakmayan” kimseler BİR OLUMLU VARSAYIMA kapılabilirler kendileriyle ilgili. AMA BU GERÇEK DEĞİLDİR. KENDİMİZİ GERÇEKÇİ SORGULADIĞIMIZDA YAPTIKLARIMIZ ve YAPMADIKLARIMIZIN ne olduğunu bilerek başkalarını değerlendiriyorsak bunda sorun olmadığını belirtmeliyim. Örneğin ben de bazen yalan söylüyorum diyerek yalan konusuna bakarsak ya da ben hiç söylemiyorum o nedenle tahammül edemiyorum tabi söylemiyorsak . Hepimiz kusurlu, eksikli ve hatalar yapan varlıklarız. Bu nedenle kendimizi değerlendiriş biçimimiz de SANAL bir olumluluk halinin aynaya bakmıyor oluşumuzla bir ilgisi olduğunu düşünüyorum. Tabii yazı boyunca aynayı bir metafor olarak kullandım. Kendimize bakmanın temsilidir. Yazımı sonlandırırken şunu da belirtmek isterim İnsan kendinde rahatsız olduğu özellikleri başka birine aktararak rahatlama çabasında olabilir. Dolayısıyla kendimizde rahatsız olduğumuz noktaları tespit etmeye çalışmak, bazen aynaya bakmak varoluşumuzu olumlu etkileyecektir. Keyifli günler dilerim… Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun.
Dolunay zamanları doğru kullanıldığında, olumlu hediyeleri olan bir zamandır. Sizin pozitif enerjinizi yükseltir ya da tam tersi duygularınızın üzerinde bir yıkım oluşturur. Dolunay çok büyük bir enerji akışı sağlar. Ay’ın okyanus ve sular üzerindeki etkisini hepimiz biliriz. Vücudumuzun yüzde yetmişi sudan oluşmaktadır. Bizler bu evrensel akıştan faydalanabilmek için sakin bir zihin durumunda olmalıyız. Hatırlayalım, ruh, zihin ve bedenimizde her ne varsa bu artacaktır. Eğer öfkeliyseniz, daha da öfkeleneceksiniz, eğer mutluysanız, daha da mutlu olacaksınız. Dolunay zamanlarında okyanuslar yükselir ve hastanelerin acil servisleri daha çok hasta ile dolar. KAVGA ETMEKTEN VE ÖFKELENMEKTEN KAÇININ Dolunay sakin kalmanın zamanıdır. Bırakın gitsin, zor anlarınızda derin nefesler alın ve diğerlerini hatalarından dolayı affedin. Önemli görüşmeleriniz varsa, bunları dolunayın iki gün sonrasına erteleyin. Bu zamanda olan her şey artacaktır unutmayın. Evde, işte, günlük hayatınızda mutlu olmaya çalışın. Öfkelenmeden yaşamanın nasıl hissedildiğini biliyorum. Evet demeniz yeterlidir, hisler Thetahealing tekniği ile yüklenir OLUMLU DÜŞÜNÜN Dolunay zamanlarında olumlu düşüncenin önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Olumlu tutumunuz adeta sizi ve düşüncelerinizi destekleyecek ve hayatınızdaki pozitiflikler artacaktır. Sadece günde on dakika pozitif düşünceye vakit ayırsanız bile bunun etkisini göreceksiniz. Olumlamalar yapın, minnettar olduğunuz şeylerin listesini yapın, sahip olduğunuz her şey için şükredin. Yaradan size bunu artırarak gönderecektir. Olumlu bakış açısıyla nasıl yaşayacağımı ve bunun nasıl hissedildiğini biliyorum. Evet demeniz yeterlidir, hisler Thetahealing tekniği ile yüklenir NİYETLERİNİZE ODAKLANIN Dolunaylar niyetlerimizin yaratılması için muhteşem zamanlardır. Bizler düşüncelerimizle yaratırız. Hayatınızla ilgili niyetlerinizi bir kağıda yazın. Bir yaratım tablosu da hazırlayıp görseller de ekleyebilirsiniz. Bu tabloyu her gün sık sık görebileceğiniz bir yere yerleştirin. Dolunayda hayallerinize odaklanmak için zaman ayırın, size karşılığı verilecektir. Hayallerimin en iyi ve en yüce şekilde gerçekleşmesinin nasıl hissedildiğini biliyorum. Evet demeniz yeterlidir, hisler Thetahealing tekniği ile yüklenir MEDİTASYON YAPIN Toplu meditasyonların her zaman yaratım gücü çok yüksektir. Dolunay zamanlarında meditasyon yapmak size içsel olarak sükûnet ve huzur sağlar. Aynı titreşimde olan dostlarınızla buluşup bu enerjiyi verimli olarak değerlendirebilirsiniz. Meditasyon için nasıl zaman ayıracağımı biliyorum. Evet demeniz yeterlidir, hisler Thetahealing tekniği ile yüklenir KOŞULSUZ SEVGİ GÖNDERİN Desteklendiğiniz dolunayın enerjisiyle sevdiklerinize, arkadaşlarınıza, ihtiyacı olanlara kalbinizden koşulsuz sevgi gönderin. Dünya üzerindeki zor zamanlar yaşayan yerlere de gönderin. Sevgi çok güçlü bir titreşimdir ve bu sevgi enerjisi onlar için çok faydalı olacaktır. Ayrıca, sizler de iyi karmanıza katkıda bulunmuş olacaksınız. Yaradan’ın koşulsuz sevgisini diğerleriyle nasıl paylaşacağımı biliyorum. Evet demeniz yeterlidir, hisler Thetahealing tekniği ile yüklenir Yaradan’ın koşulsuz sevgisi kalplerimizde daim olsun! Yaşadığımız şu günlerde ruhsal farkındalığınızı artırmayı ve size hizmet etmeyen blokajlarınızdan özgürleşmeyi seçerseniz, İpek Senem Aydın ile bireysel olarak çalışmak için lütfen bağlantısına gidin ya da info adresine koşulsuz sevgisi kalplerimizde daim olsun! Etkinliklerimiz için tıklayınız
dolunayda dilek tutup aynaya bakmak