A. Kıvanç Tığlı Bulut İletişim: , Değerli okurlar, okul öncesi çocuklar için yeni bir okula başlamak hem çok heyecan verici hem de çok kaygı verici bir deneyimdir. Okul öncesi eğitim almamış ve ailesine bağımlı ve aşırı korumacı yetiştirilmiş çocuklar daha çok okulda uyum sorunu yaşarlar. Çocuk okulda derslerle
2018-09-13 17:27:00 -. Psikolog Merve Öz, yaşanan bu kaygı durumunun ebeveynler tarafından doğru algılanıp yönetilmesi. gerektiğine vurgu yaparak; "Özellikle 5 ve 11-12 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerde görülen bu durumun, zorluklarla baş edememenin getirdiği sonuçlar olduğunun unutulmaması gerekiyor" dedi. İşte
İlk okula başlamada, okul değişikliğinde ya da hastalıklarda daha sık ortaya çıkar. Ama her yaş ve sınıfta görülebilir. Çocuğun yaşı büyüdükçe, çözüm zorlaşır. Çocuk
RefahiyeAkarsu Köyü Sosyal Yardımlaşma Derneği'nin Olağan Genel Kurl Toplatısı derneğin Ümraniyede bulunan merkezinde yapıldı. Genel Kurula, Refahiye Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Yavuz Canikli, Kayı Köyü Dernek Başkanı Necmettin Haberdar,Kastamonu Loç Yöresi Derneği Gençlik Kolları Başkanı Erdinç Ay
BuAy Çok Okunanlar. 1. Kamu Kurumlarında MOBBİNG Farkındalık 2. Ortaokul 2. Yazılı Tarihleri Ne Zaman 3. Trafik Güvenliği ve İlkyardım Kulübü Trafik Güvenliği ve İlkyardım Kulübü Dokümanları 2021-2022.
Eyvah! Çocuğum okula gitmek istemiyor! irfandunyamiz 6 Eylül 2021 Aydın Başar, Çocuk Eğitimi, Manşet, Yazarlar Yorum yazın 11,274 Görünme. Bugün eğitimle uğraşan ilim adamlarının çözmeye çalıştıkları sorunlardan birisi de ilkokula başlamak üzere olan çocukların okula alışması problemidir. Bazı aileler
Kk9NR.
Bu dönemde hem aileler, hem de çocuklar bazı kaygı ve endişeler yaşıyor. Onlara destek olmak için çocukların yaşadığı zorlukları ve taşıdıkları endişeleri bilmek ve ona göre hareket etmek gerekiyor. Ailelerin de bazı kaygıları olabiliyor. Peki bunlar neler? Sırayla inceleyelim... Çocuğun kaygıları* Okulda ne yapılır? * Benden istediklerini yapabilecek miyim?* Öğretmen bana ne zaman kötü davranacak?* Ben yokken annem-babam ne yapıyor?* Büyük yaştaki çocuklar bana zarar verir mi? Ya bana sataşırlarsa?* Kalabalıkta ne yapacağım?* Okul ne zaman bitecek?Anne-babanın endişeleri* Çocuğum okulda sıkılacak mı?* Gerekenleri başarabilecek mi?* Öğretmeni onu sevip ilgilenecek mi?* Tuvaletini yapabilecek mi? Merdivenlerden düşecek mi? Mikrop kapacak mı?* Eşyalarını koruyabilecek mi?* Okulunu, öğretmenini sevecek mi?* Arkadaş bulabilecek mi?* Diğer çocuklar iyi davranacak mı?İlkokul birinci sınıf çocuklarında karşılaşılabilecek birçok sorun bulunuyor. Bunlardan bazılarını ve alınabilecek önlemleri şöyle özetleyebiliriz...Okula gitmek istememe Bazı çocuklara anne-babadan ve evin rahatından ayrılmak zor gelir. Anne babanın kaygıları çocuğa yansıyabilir. Kalabalığa alışık yaşadığı şeyler onu mutlu etmiyordur. Çocuğun neden okula gitmek istemediğini doğru tespit etmeye çalışın. Gitmesi konusunda kararlı olun. Bağırmayın, tehdit etmeyin ama kesinlikle okula gitmesi gerektiğini sakin ve kararlı bir şekilde zorluk Mahcubiyet, öfke hatta suçlanma psikolojisine girmeyin. Görsel olmayan çalışmalardan sıkılabilir. Ona arada hareket imkânı sağlayın. Öğretmenle işbirliği yapın, rehberlik uzmanı ile eşyasını alma “Ben ve başkaları” anlayışı 8 yaşından sonra gelişir. Onu yargılamadan, ayıplamadan bu alışkanlığından vazgeçirmeye yeme Taklit veya zorlanma ortamı sonucu olabilir. Fazla ısrarcı olmayın. İşe yarayacak yöntemi deneme yanılma yolu ile bulun. Farklı rahatlama yöntemleri öğretin. Zorlama varsa bunu azaltın. Öfke gibi duygularını ifade etmesine izin davranışlar Çocuğunuz saldırgan davranışlarda bulunduğunda sorunu kabullenin. Onun kaygılarını azaltacak yollar bulmaya çalışın. Sabırla ve kararlılıkla saldırgan davranışlarını durdurmaya güvensizlik İçe kapanıklık, kendini ifade etmekte zorlanma, kenarda kalma... Böyle durumlarda çocuğun olumlu davranışlarını övün ve yüreklendirin. Onu ezmeyecek güveni iyi bir arkadaş edinmesini koruyun Her çocuk okul başlamadan önce özellikle bir çocuk doktoru tarafından kontrol edilse iyi olur. Olası alerjiler, görme veya işitme bozuklukları, eksik olan aşıları bu kontrol sırasında ortaya çıkabilir. Böylece önlemler erkenden alınabilir ama okulların açıldığı ilk hafta da bu kontroller için uygun zaman gösterin Kendisinden ne kadar memnun olduğunuzu onun anne-babası olmaktan mutluluk duyduğunuzu anlatın. Onu ne kadar çok sevdiğinizi duymak daima çocuğunuza güven verir. Okula kendisine güvenerek başlamasına yardımcı farkını anlatın Çocuğunuza ilkokulun anaokulundan nasıl farklı olduğunu anlatın. Öte yandan “artık okulda koşuşturmak, gürültü yapmak yok. Çok sessiz bir şekilde öğretmenini beklemelisin. Her gün verilen ödevleri yapmalısın...” gibi cümlelerde ilkokulun katı bir disiplin anlayışı gerektirdiği izlenimini onu da katın Okul için yaptığınız hazırlıklara çocuğunuzu da katın. Çantasının, okul kıyafetlerinin hazırlanmasında onun da katkısı konuşun Çocuğunuzun okulla ilgili olumsuz duygularını reddetmeyin. Bu duyguların normal olduğunu çocuğunuza anlatın. Okula başlaması sizi de heyecanlandırmıştır. Siz de belli belirsiz bir endişe, korku ya da hüzün taşıyor olabilirsiniz. Bu duygularınızın bir kısmını çocuğunuzla paylaşabilirsiniz ama çok açık bir şekilde kendi duygularınızı anlatırsanız, çocuğunuzun endişelerini cezalandırmayın Okula yeni başlayan çocuklarda görülen okul korkusu anneden ayrı kalma korkusuyla ilgili oluyor genellikle. Annenin yokluğunda kendisine ve annesine zarar geleceği endişesi yaşayan çocuğu okula gitmek istemiyor’ diye cezalandırmayın; küçük düşürücü sözlerle aşağılamayın. Anneden ayrı kalma korkusu ile oluşan belirtileri şımarıklık, ilgi çekme arzusu ya da sizi kızdırmak için yapılan davranışlar gibi yanlış yorumlamaktan sorunlarını anlayışla karşılayın Her yeni durum gibi, çocuğun okula başlaması da, uyum sorununu ortaya çıkartacaktır. Çocuklar okula ilk geldiklerinde ann ve babalarından ayrılmak istemez, sarılıp, ürkek gözlerini çevrede gezdirerek, içeri girmekte direnirler. Bu süreç, her çocuğa göre değişir. Çocuk çeşitli bahanelerle karnım ağrıyor, başım ağrıyor gibi evde kalmak ister. Evden ayrılmamak ve okula gitmemek için, tipik bir biçimde bedensel yakınmalarla anne babasını ikna etmeye çalışan çocuklarda şu belirtiler görülebilir–Baş ağrıları,–Karın ağrıları, bulantı kusma hissi,–İştahsızlık, keyifsizlik,–Uyku düzeninde bozukluklar,–Okul sorumluluklarının yerine getirilmesinde kaygı ve stresten kaynaklanan gerçek fizyolojik rahatsızlıklardır. Zamanında tedbir alınması gerekiyor. Bunu ciddiye almalı ve onu doktora götürmelisiniz. Fakat doktordan çıktıktan sonra onu eve değil okula bırakın. Çünkü ilk günlerde okula gitmemek gibi bir taviz koparırsa ertesi gün için başka bir bahane bulabilir. Bu bahaneler birbirini izler ve sonunda çocukta anneden ayrılma korkusu artık okul fobisi haline dönüşür. Bunun üstesinden gelmek ise gün geçtikçe gün okul binasına girmeyin Anneler ilk derse çocukla birlikte girebilir, ikinci derste ise salonda bekleyebilir. Ancak okulun ikinci günü artık binaya girmeyin. Bahçede bir yer gösterip, onu orada bekleyceğinizi gün de çocuğu bahçede bekleyebilirsiniz ancak dördüncü günden sonra bir iş bahane edip okula gitmeyi azaltmalısınız. Çocuk okula başlayınca sizden tamamen koptuğunu düşünmemeli. Öğretmenlere birlikte gidip kendi telefon numaranızı verin. Elbette anne-baba olarak hiç bir zaman ağlama, sızlanma durumlarına gezdirin Çocuğa okula başlayıp büyüdüğünü göstermenin bir yolu da okulu gezdirmektir. Çoğu mesela tuvaletin nerede olduğunu bilmek ister. Tüm yaş grupları için geçen yıl ne olursa olsun bu yılın yeni bir başlangıç olduğunu vurgulamak gerekiyor. Ebeveyn olarak her zaman onların tarafında olduğunuzu arkadaşı bulun Yeni bir okula başlayan çocuklar ilk aylarda yalnızlık çekerler. Onları bu konuda önceden uyarmak yararlı olur. İlk birkaç gün okula giderken daha önce okula başlamış komşu veya arkadaş çocukları ile birlikte yolculuk yapmak yardımcı olabilir. Böyle bir arkadaş, çocuğunuzun korkularını azaltabilir. Benzer bir şekilde okulda çocuğunuzun tanıdığı büyük bir öğrencinin bulunması ona güven verebilir. Bu öğrencinin sınıfının yerini çocuğunuza gösterebilirsiniz ya da gün içinde her ikisinin okul bahçesinde veya koridorlarda buluşmalarını önerebilirsiniz. Okulda daha tecrübeli bir “dostunun” bulunduğunu bilmek çocuğunuzu başlama ile ilgili duyguları abartmayın Çocuğunuzun okula başlamasından çok aşırı duygularla söz etmeyin. Ona; okulda ne kadar iyi vakit geçireceğini, ne çok eğleneceğini, okulun ne kadar harika bir yer olduğunu aşırı coşkulu bir biçimde anlatmayın. Okula başlamanın başlangıçta insana zor gelebileceğini ama zaman içinde herkesin okula alıştığını ve okulda öğretmenleri ve arkadaşları ile birlikte vakit geçirmekten mutluluk duyduklarını normal bir duygu tonu içinde açıklayın. Çocuğunuz okulla ilgili beklentilerinden çok heyecanlı bir şekilde söz edecek olursa onun duygularının dozunu da bir parça azaltmaya uğrayın Okula sık sık uğrama olanağınız yoksa orada olup bitenleri öğrenmek istemeniz, yavrunuzun hoşuna gider. Çocuğunuz, okuldaki dünyasını eve taşımaktan hoşlanır. Bu davranışınız, onunla ilgilendiğinizi kanıtlayacak ve çocuk üzerinde çok olumlu bir etki yaratacaktır. Bazı çocuklar, okuldan eve döndükleri zaman yaptıkları ile ilgili konuşmak istemeyebilir. Kurnazca sorular sorarak, çocuğunuzun konuşmasını sağlayabilirsiniz. Ona kendi çocukluğunuzla ilgili öyküleri anlatıp, konuşması için zemin hazırlayabilirsiniz. Çocuk okul anılarını sizinle paylaşmasında bir sakınca olmadığını anlayınca ilgilenin Büyükler, çocukların ev ödevleriyle ilgilenince onların çalışma isteği artar. Anne ya da babasıyla birlikte sorunların üstesinden gelmek hoşlarına gider. Veli, ev ödevini yapan çocuğa bir çeşit yol gösterici gibi davranmalı. Çocuk ödevlerini kendisi yapmalı. Çocuk ev ödevlerini yaparken sorunlarla karşılaşınca ona çözüm yolları göstermek, ev ödevlerini kontrol edip yanlışlarını saptamak ve bunları düzeltmenin yöntemlerini anlatmak doğru olur.
Okula gitmek istemeyen çocuklara nasıl davranılması gerektiğini Mektebim Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Sesil Kalender günü ilk ders zili çaldı. İlkokula gidecek tüm öğrenciler okula uyum sağlayabilmek için bu hafta eğitim öğretime başladı. Özellikle ilkokulda başlangıç evresi aslında çocukların hayatında en önemli dönüm noktası. Çocuğun sosyal duygusal, zihinsel ve fiziksel anlamda hazır olmasını gerektiren, içerisinde yeni kişiler, kurallar ve sorumluluklar barındıran yabancı ve bir yandan da geniş bir sosyal çevreye doğru atılan ilk büyük okula başlamak. Bu sürece uyum sağlayabilmek için çocuklar ve aileler ne yapmalı? sorusuna Mektebim Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Sesil Kalender cevap başı sıkışsa ne yapacak?İlkokula başlangıcın hem çocuk hem de aile için zorlayıcı ve adaptasyon gerektiren bir süreç olduğunu belirten Sesil Kalender, "O güne kadar çocuğun aileyle kurulan bağlı/ bağımlı ilişki paterni, sorumluluk alıyor olup olmadığı, akranları ile olan sosyal iletişimi, benlik saygısı gibi durumlar okula alışma dönemindeki asıl belirleyiciler olabiliyor. Okul öncesi geçmişi olan bir çocuk bile ilkokuldaki sistem, beklentiler, sorumlulukların artışı, okul içerisinde kalınan daha uzun süreli zaman gibi değişiklikler uyum sağlamasını zorlaştırabiliyor. Bir yandan bunlar olmasa da zaten çocuk evden uzak kalma süresinin artması ile beraber başı sıkışsa ne yapacak?, midesi bulansa nereye gidecek?, tuvaleti gelse ne yapacak?, yemeği beğenmezse ne yapacak?, evde annesi ne yapıyor?, kardeşi ile eğleniyorlar mı?, odası ve oyuncakları ne durumda? gibi birçok kaygı ve korku barındıracak düşünceye sahip olabilir. Böyle bakıldığında her çocuk için olmasa da ilkokula geçiş süreci sancılı bir sürece dönüşebilir" dönüş etkinlikleriOkula güvenerek okulla birlikte hareket etmenin, okulun oryantasyon programından haberdar olmanın ve onunla uyum içerisinde hareket etmenin önemli olduğunu belirten Kalender, "Örneğin; bazı okullar uyum programı dahilinde okula dönüş günü organizasyonları yapıyorlar. Bunları takip etmek, öğretmenlerle haberleşerek yapılan aktivitelere katılmak, okulun yönlendirdiği şekilde öğrencimizin yanında olup destek olmak çok önemli. Okul başlamadan önce okul ile ilgili çocukla konuşmak, konuşurken abartıdan uzak olmak okulu hiç olmadığı bir yer gibi göstermemek olumlu veya olumsuz anlamda, örneğin sürekli oyun oynayacaksınız okulda gibi fakat yapacağı, eğleneceği, merak edeceği aktiviteleri fark ettirmek, motivasyon oluşturmak, çocuğun kaygılarını öğrenmek, merak ettiği konularla ilgili sorularını cevaplamak, duygularını almak ve dinlemek önemli. Okul için öğrenci ile birlikte hazırlık yapmak da çocuk için yararlı olabilir. Yani okul başlamadan önce okulun ihtiyaçlarına göre birlikte okul çantasını, gerekli okul malzemelerini almaya gitmek, odasını okul dönemine göre şekillendirmek, okul dönemi programı için birlikte bir günlük yapılacaklar çizelgesi oluşturmak gibi aktiviteler çocuğun kaygısını azaltarak, sınırlarını belirleyerek çocuğun okulun başlaması için motive olmasını sağlayabilir. Çocuk okuldayken anne babanın nerede olduğunu ve ne yapacağını merak eder. Ona o okuldayken sizin neler yapıyor olacağınızı, çocuğunuzun kaçta okula gideceğini, kaçta döneceğini anlatıyor olmak, onu okuldan kimin nasıl alacağını anlatıyor olmak çok önemli. Rutinler ve sınırlar çocuklarda her zaman kaygıyı azaltır. Bunları çocukla paylaşmak ve özellikle de ilk zamanlarda bu rutinlere de uyuyor olmak çok önemli. Aksi takdirde çocuk sürece alışmaya çalışırken güven duymakla ilgili sıkıntı yaşayabilir" şeklinde korkusunun olası nedenleri Sesil Kalender, okul korkusunun olası nedenlerini şöyle sıraladı "Okul korkusunun temelinde çocuğun anne babaya, çoğunlukla da anneye aşırı bağımlı olması ve anne babadan ayrılma korkusu anne babası olmadığında kendisine veya anne babasına bir şey olacağından korkuyor almaktan korkuyor babanın çocuğun okula başlamasıyla geliştirdikleri endişe ve kaygıları çocuğa yansıtmaları sonucu çocukta okul korkusu yaşanmaya de çocuğa bağımlı olması okul korkusunu geç saatlere kadar ayakta kalması gitmek istememesine neden ilgi ve sevgisi diğer çocuklara da yöneleceğinden çocuk kendisine gösterilen ilgi ve sevgiden tatmin ortamı çok kuralsız ve patronun çocuk olduğu aile yapılarında, çocuklar bir düzen bütünü olan eğitim kurumlarına uyumda akranlarına kıyasla güçlük çekmekte ve okula gitmeyi istemeyebilmektedirler. Bu çocuklar kurallı ortama aşina olmadıklarından da endişe".Çocuğu okula gitmek istemeyen anne babalara bazı öneriler Eğer çocuğunuz okula gitmek istemiyorsa Sesil Kalender, şu önerilerde bulundu "Okula karşı direncin belirtilerini tanıyarak, sorun daha da kemikleşmeden önlem sık sık konuşarak okula gitmek ile ilgili hem olumlu hem de olumsuz duygu ve düşüncelerini dile getirmesine yardımcı olun. Anne babalar bazen olumsuz duygu ve düşüncelerin konuşulduğu zaman daha da artacağını düşünerek konuşmaktan kaçınmaya çalışırlar. Fakat çocukların davranışlarında meydana gelen değişikliklerin her biri yardım çağrısıdır ve 'yardım çağrıları' duyulmalıdır. Duyulmaması sorunun daha da alevlenmesine yol açacağı gibi, ayrıca duygusal gelişimini de olumsuz yanı sıra oyun, dans, resim, müzik gibi etkinlikler de çocukların duygularını dışa vurmasına yardımcı okul ile ilgili duygu ve düşünceleri karşısında yargılayıcı, küçümseyici, alaycı, suçlayıcı olmayın. Çocuğu okula göndermekten hemen vazgeçmeyin. "Evet korkuyorsun, bizden ayrıldığın için üzülüyorsun ve bu yüzden okula gitmek istemiyorsun. Ben de seni özlüyorum fakat tıpkı senin yaşındayken benim ve şimdi senin yaşında olan diğer arkadaşların gibi sen de okula gitmek zorundasın. Hem ben senin okulda neler yaptığını çok merak ediyorum. Böylece akşam konuşacağımız birçok şey oluyor" diyebilirsiniz. Fakat akşam eve geldiğinde okul ile ilgili konuşmak istemeyen çocuklar ile de hemen başka keyifli konular hakkında sohbete konuda anne babanın yanı sıra çocuğa yakın olan tüm yetişkinlerin tutarlı davranmasının gerekliliğinin önemi göz ardı edilmemelidir. Çocuğun okula ilişkin en küçük bir olumsuz tepkisinde hemen geri adım atarak sadece bir günlüğüne bile olsa okula göndermemek, daha sonraki günlerde çocuğun olumsuz davranışlarını daha da içinde yaşanan sorunlara çözüm veya öğretmeniniz hakkında olumsuz düşünceleriniz olsa dahi bunlar çocukların duyabileceği yer ve zamanlarda dile getirilmemelidir. Çocuğun güveninin sarsıldığı ve gözünde otoritesinin zayıfladığı öğretmen ve okulun hangi okul ve hangi öğretmen olduğu çocuğun zihninde fark teşkil etmez. Ortadan kalkmasına neden olunan güven ve saygı duyguları çocuğun zihninde tüm okullar ve öğretmenlere yöneliktir. Yetişkinler sorunları kendi aralarında çözmeli, çocuklara durum uygun bir neden gösterilerek gitmediğinde çocuğunuzu cezalandırmak yerine gittiği günlerde övmeyi unutmayın". - İSTANBULİhlas Haber Ajansı / Güncel Okul Güncel Haberler
Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte öğrenciler sınıflarındaki yerlerini aldılar. Ödevler, sınavlar derken öğrencilere büyük sorumluluk ve görevler düşüyor. Peki veliler? Ödev yapmak istemeyen öğrencilere nasıl davranmak gerekiyor? Sağlıklı beslenme için çocuğun beslenme çantasında neler koymak gerekir? Tüm bu soruların cevapları haberimizin detaylarında… - 1438 Son Güncellenme - 1531 Güncelleme - 1531Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte öğrenciler sınıflarındaki yerlerini aldılar. Ödevler, sınavlar derken öğrencilere büyük sorumluluk ve görevler düşüyor. Peki veliler? Ödev yapmak istemeyen öğrencilere nasıl davranmak gerekiyor? Sağlıklı beslenme için çocuğun beslenme çantasında neler koymak gerekir? Tüm bu soruları ve daha fazlasını uzmanlarımıza sorduk. İşte beslenme ve diyet uzmanı Şebnem Kandıralı ve Ebeveyn Koçu/İletişim Uzmanı Zeynep İsman’ın sorularımıza verdikleri cevaplar…Serpil Dokurel - PembeNar özelÇocukların okula gitmeden önce kahvaltısında bulunması gereken yiyecekler nelerdir? Beslenme ve Diyet Uzmanı Şebnem Kandıralı açıklıyor?Kahvaltı vücuda ihtiyacı olan enerjiyi yeniden kazandırmak için harika bir yoldur. Kahvaltı yapan çocuklar genel olarak daha sağlıklı yeme davranışı içindedirler ve fiziksel aktivitelere katılma olasılıkları daha yüksektir. Bu iki davranış eğilimi de sağlıklı bir kiloyu korumak için gereklidir. Kahvaltıyı atlayan çocuklar yorgun, huzursuz ve sinirli hisseder. 8-12 saat süren uyku sonunda sabah vücuda yeniden gerekli yakıtı sağlamak için kahvaltı yapılması önemlidir. En azından küçük bir sabah öğünü alınmazsa saatleri arasında ruh halleri etkilenir ve enerjileri çocukların kilo kontrolünü sağlamaya da yardımcıdır. Vücut besinlerdeki yakıtı enerjiye dönüştürerek metabolizmayı çalıştırmaya başlar. Metabolizma hareketlendikçe vücut kalori yakımına başlar. Kahvaltı yapmayanlar gün içinde daha fazla yeme eğilimine girerler ve fazla kilolu olma olasılıkları daha yüksektir. Kahvaltıyı atlayanlarda öğleden önce açlıktan ölme hissi, yüksek kalorili besinlerle atıştırma ihtiyacı veya öğle yemeğinde fazla yemek sık karşılaşılan durumlardır. Çocukların her gün kahvaltı yapması önemli olduğu gibi kahvaltı da seçtikleri besinlerin neler olduğu da oldukça dikkat edilmesi gereken bir konudur. Tam tahıllar, lif ve proteinden zengin kahvaltılar öncelikli olarak tercih edilmelidir. Okulda öğrenimini arttırmak için çocuğun dikkat süresinin, konsantrasyonunun ve hafızasının gelişimine destek olmak amacıyla az oranda eklenmiş şekerler de kahvaltıya eklenebilir. Kahvaltı yapan çocuklar daha fazla lif, kalsiyum ve diğer besin öğelerini alırlar aynı zamanda kilolarını kontrol altında tutma, daha düşük kan kolesterol seviyeleri, okula daha az devamsızlık yapma ve açlık ile ilişkili mide şikayetleri nedeniyle daha az okul hemşiresine uğrama alternatifleriSabah öğününün bütün geleneksel kahvaltı öğelerini taşıması gerekmez. Çocuğa gün içinde gerekli besin öğeleri ve enerjiyi verecek farklı besinler de denenebilir. Dengeli bir kahvaltı için öğünün biraz karbonhidrat, protein ve lif içermesi önemlidir. Karbonhidratlar vücut için acil bir enerji kaynağıdır. Proteinlerdeki enerji karbonhidratlar kullanıldıktan sonra devreye girer, büyüme ve gelişimi destekler. Lif tokluk sağlar, aşırı yemeyi engeller, yeterli sıvı tüketimi ile birlikte sindirim sisteminde besinlerin hareketine yardımcı olur, kabızlığı önler ve kolesterol düşürücü etki besin öğelerinin iyi kaynakları Karbonhidratlar Tam tahıllı gevrekler, esmer pirinç/bulgur/kepekli makarna vb., tam tahıllı ekmekler ve kekler, meyveler, sebzeler...Protein Süt ürünleri, yağsız et, peynir, yumurta, fındıkgiller fındık ezmesi dahil, tohumlar ve pişmiş baklagiller…Lif tam tahıllı ekmekler, esmer pirinç, kepek, yulaf ve diğer tahıllar; meyve, sebze, baklagiller ve fındıkgiller…Sağlıklı kahvaltı önerileri - Kahvaltılık gevrek + süt + haşlanmış yumurta + muz- Süt + tam buğday ekmeği + labne peyniri + elma- Tam buğday/çavdar ekmeği + peynir + domates + meyve - Tam tahıllı ekmek + peynir + domates + zeytin + az bal/pekmez- Tam buğday ekmeği + haşlanmış yumurta + süt + taze meyve - Tam tahıllı kraker + peynir dilimleri + taze meyve - Tam tahıllı gevrek + meyve + yoğurt - Tam tahıllı waffle/pancake + fıstık ezmesi + meyve veya taze lor peyniri- Kepekli pide + haşlanmış yumurta + süt - Tam buğday ekmeği + fıstık ezmesi + meyve elma veya muz dilimleri + süt- Sebzeli omlet + tam buğday ekmeği + küçük bardak taze portakal suyu- Yulaflı çörek + yoğurt + berrie grubu meyveler çilek, ahududu, böğürtlen vb. - Tam buğday ekmeği + hindi jambon veya yumurta/peynir + sebze suyu- Tam tahıllı simit + beyaz peynir + taze meyve dilimlenmiş çilek/portakal vb. - Kepekli lavaş + rendelenmiş az yağlı dil peyniri + domates sos Çocuğunuz her sabah kahvaltı hazırlamak için vakit ayırdığınızı mutlaka görsün. Tek yaptığınız bir muz yıkamak veya bir bardak süt koymak bile olsa sağlıklı bir kahvaltı öğünü ile beyin ve vücudunuza gerekli yakıtı sağladıktan sonra güne başlamanın önemini öğretmiş beslenme bir ömür boyu hem size hem de çocuğunuza önemli artılar kazandıracaktır. Çünkü sebzeler, meyveler, süt ürünleri, tam tahıllar gibi besleyici yiyecek grupları enfeksiyonlarla savaşır; soğuk algınlığına yakalanmayı azaltır, kalp hastalığı, kanser, osteoporoz ve tip 2 diyabet gibi yetişkin hastalık risklerini azaltır, sağlıklı diş ve diş etleri oluşumu için doğal bir diş fırçası görevi görür, yeterince kalsiyum sağlayarak kuvvetli kemik ve diş oluşumu sağlar ve bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlığı önler. Çocukların beslenme çantasında bulunması gereken yiyecekler nelerdir?Sağlıklı bir beslenme çantası 5 besin grubundan en az 4’ünü içermelidir.Bir sebze, bir meyve, tahıl grubundan bir besin ekmek, tahıllı kraker, noodle, pirinç, makarna, tortilla vb., bir süt ürünü süt, yoğurt, peynir, puding vb. ve protein içeren bir besin et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller, fıstık ezmesi, sert kabuklu meyveler Beslenme çantası menü seçenekler 2 dilim ekmek arası 1 yemek kaşığı fıstık ezmesi ve yarım muz + 1 tane salatalık dilimlenmiş + 1 kutu süt + 1 küçük yulaflı ev yapımı kurabiyeVeya Küçük bir peynirli ev yapımı pizza dilimi + Bir avuç haşlanmış bezelye + 1 kutu %100 portakal suyu Veya 5-6 tane peynirli tahıllı kraker + 3-4 parça haşlanmış brokoli yoğurtlu + portakal dilimleri Veya 2 dilim ekmek arası hindi jambonlu, marullu sandviç + Izgara/fırın kabak dilimleri + 1 küçük ev yapımı kuru üzümlü yulaflı kurabiye + 1 kutu süt Veya 1 adet fırınlanmış tavuk budu + 1 küçük ev yapımı kepekli muffin + kırmızı biber ve havuç dilimleri + bir avuç taze üzüm + 1 kutu süt veya yoğurtVeya Sebzeli/ peynirli bir börek + çeri domates + şeftali dilimleri + 1 kutu süt/yoğurt/ayran Veya Ton balıklı veya etli bir sandviç + Havuç dilimleri + 1 kutu yoğurt içine kivi dilimleri + 3-4 tane tam tahıllı kraker Veya Hindili bir sandviç + 1 küçük ev yapımı muzlu çörek + kurutulmuş ananas + 1 kutu süt/yoğurt/ayran/kefirVeya Humus sürülmüş minik kepekli bir pide + kavun dilimleri + haşlanmış yeşil fasülye + 1 kutu süt/yoğurt/ayranVeya Izgara/fırın küçük bir parça tavuk göğüs + 3-4 tane tam tahıllı kraker + yarım armut + 1 kutu süt/yoğurt/ayran Ödevlerini yapmak istemeyen çocuğa nasıl davranmak gerekir?Ebeveyn Koçu/İletişim Uzmanı Zeynep İsman açıklıyor;Çocukların davranışlarına tepki vermeden önce, davranışın ardındaki nedenlere bakmak gerekiyor. Ödevini yapmayan bir çocuğa, "tembel", "sorumsuz" gibi etiketler yapıştırmak, kızmak, cezalandırmak işin kolay tarafı. Ama davranışın altında yatanı yani buz dağının görünmeyen yüzünü görüp hareket etmek, ebeveyn/çocuk ilişkisi açısından sağlıklı ve doğru olanıdır. Çocuklar neden ders çalışmak istemez, ders çalışmak istemediklerinde nasıl bir tutum sergilemek gerekir?Ya ders çok ağır geliyordur ve kapasitesinin çok üstündedir, ya tam tersi çok basit geliyordur, ya konu ilgisini çekmiyordur, ya dersin öğretmeni ile bir sorunu vardır. Veya bambaşka bir nedeni olabilir. Konunun detaylarını araştırmak çocuk ve öğretmenle iletişime geçmek gerekiyor. Çocuklar neden okula gitmek istemez? Çocuklar okula gitmek istemediklerinde nasıl davranmak gerekir?Belki akranlarından zorbalık görüyor, belki öğretmeni kötü davranıyor, belki okulun sistemi ağır geliyor ya da bambaşka bir neden. Ebeveyn olarak rolüm, çocuğuma destek olmak. Yargılamadan, eleştirmeden, etiketlemeden, gerçekten dinleyerek, sorunun asıl kaynağını bulmalıyız. Gerçek sorunu bulduktan sonra ise çocuğumuzla oturup yaşına uygun bir dilde olası çözümleri müzakere süreçte öğretmeni ve belki okul idaresini de işin içine katmak, destek istemek, hatta sorun oradan kaynaklanıyorsa değişikliğe gidilmesi gibi yöntemler denenebilir. Bir çocuğun dersten zevk alması için, kapasitesinin biraz üstünde zorlayıcılıkta olması gerekli. İlgisini çekmeli ve merakını canlı tutmalı. Yoksa çocuğa her gün baskı ve zorlama ile derslerine çalış, okula gitmek zorundasın demenin hiçbir yararı olmak. Kısa vadede okula gitmesini sağlayabiliriz belki ama çalışmaktan ve okumaktan soğumasını engelleyemeyiz.
Ders zilinin çalmasına az bir zaman kaldı. Özellikle bu yıl çocuğu okula yeni başlayacak olan anne ve babalar çocuklarının ortama uyum sağlayıp sağlamayacakları yönünde ciddi endişeler taşıyor. Geçtiğimiz günlerde Timaş Yayınları'ndan 'Doğal Ebeveynlik' kitabı yayınlanan Uzman Pedagog Adem Güneş ile doğal ebevenyliği ve çocuğun okula uyumu konusunda aileye ve öğretmene ne tür görevler düştüğünü konuştuk. 'Çocuğuna en çok zarar veren anne baba, kaygılı olan anne babadır'diyen Pedagog Adem Güneş, doğal ebevenliği şöyle anlatıyor 'Aman düşecek, aman biri bir şey diyecek, aman hasta olacak diye çocuğunun yaşam alanını daraltan ebeveynler gelişimine de engel oluyorlar. Halbuki anne babalık, onun yetenek kazanması için rehberlik yapmak demektir. Bazen bile bile yanlışa göz yumma ve çocuğun yanlışını kendi düzeltmesi için fırsat vermek gerekir. Duygularında abartı olmayan, çocuğu ile bir 'insan' olarak iletişime geçen, onun kendisini var edebilmesi için kenarda bir yerde seyredebilen, hatayı ve kusuru olgunlukla kabul eden ebeveynler ruhen dingin çocuklar, panik ve kaygı içinde olan doğallığını kaybetmiş ebeveynler doğal olmayan çocuklar yetiştiriyor. Doğal olmanın en belirgin özelliği sakin, dingin ve mütebessim bir çehreye sahip olabilmektir.' ÇOCUKLAR GÜVEN DUYMAK İSTERKreşe, ana okuluna ya da ilkokula yeni başlayan bir çocuğun anne babasından ayrılmak istememesinin doğal olduğunu söyleyen Adem Güneş, okul ortamı ile yeni tanışan çocukların en çok aradıkları duygunun güven duygusu olduğunu söylüyor ve ekliyor 'Çocuk, öğretmenine baktığında, sınıf arkadaşlarına göz attığında ve hatta sınıfın fiziksel şekline bakarak kendini güvende hissetmek isterler. Eğer bir çocuk kendini güvende hissetmez ise okula kalmak istemez.' Çocukların anne babadan ayrılıp okulda kalmak istememesinin mutlaka bir sebebi olduğunu dile getiren Güneş, 'Çocuk annesinin kendisini okulda unutacağını düşünebiliyor veya annesi eve gittiğinde babası ile kavga edeceğini düşünerek dahi okulda kalmak istemiyor. Bu açıdan bakıldığında anne babasından ayrılamayan her bir çocuğun kendine has mutlaka bir sebebi vardır. İyi bir eğitimci, ebeveynle irtibata geçer ve çocuktaki bu güven kaybını bulup gidermeye çalışarak çocuğu okula alıştırır. Bazen de çocuklar, yeni bir ortamdan dolayı güvensiz hisseder. Bu durumda ebeveynler çocukları yeni ortama alışıncaya kadar yanlarında durmalı, destek sunmalıdır' yazarak tepki gösterirOkul başarısı ile okula uyum arasında güçlü bir bağ olduğunu dile getiren Pedagog Adem Güneş şunları söylüyor 'Eğer çocuk zorla okul ortamına bırakıldı ve ağlaya ağlaya eğitim başlatıldı ise böylesi çocuklar bir süre sonra okulu sevememe, okulu aile ortamından uzak kalmaya sebep olan olumsuz bir mekan olarak görmeye başlayabilir. Öğretmenini, anne babasından kendisini ayıran 'suçlu' biri olarak kabul edebilir ve sırf bu yüzden okulun gereklerini yerine getirmeyebilir. Böylesi çocuklar genelde sınıf içinde huzursuz, her an kavgaya ve düzen bozmaya hazır bir vaziyette olduklarını görüyoruz. Okul hakkında negatif düşünce oluşturmuş birçok çocuk sırf inat olsun diye birinci sınıfta okuma ve yazmayı bilinçli olarak öğrenmiyorlar. Yazıları çirkin oluyor, düzeltmeye dönük bir isteği olmuyor. Sanki okulda başarılı olması anne babasından ayrılmayı daha da artıracakmış gibi bir hissi oluşturabiliyor. Bu çocuklara mutlaka duygusal destek verilmeli. Öğretmen çocuğa kendisini sevdirmeli. Anne babalar çocukları ile okul saatleri dışında daha da yakınlaşmaya gayret etmeli. Öğretmen ve veli birbirleri ile sık görüşmeli, karşılaştıklarında 'dostça' sohbet etmeli ki, bunu gören çocuk kendini emniyete hissetsin.'En fazla iki hafta okula birlikte gidinAdem Güneş, 'Özellikle okul öncesi ve ilkokul birinci sınıfta çocuğu olan veliler çocuklarının okula alışma süresinde onların yanında bulunabilirler. Ancak bu durum haftaları alıyor ve çocuk okula odaklanmak yerine ebeveyni ile daha da sıkı bir ilişkiye giriyorsa, bu durum sağlıklı değildir. Ebeveynler sadece çocuklarını okulda yalnızlık hissi çekmesin diye, kendini güvensiz hissetmesin diye 'makul bir süre' kadar okulda kalabilirler. Nedir bu makul süre diye sorulacak olursa, çocuktan çocuğa değişmekle birlikte en çok 2 hafta olmalıdır. Bazı özel durumu olan ve güven eksikliği ile yetişmiş çocuklarda bu süre daha uzayabilir. Ancak bu durum hiçbir zaman hem velide hem de çocukta alışkanlığa dönüşmemeli. Günümüz velilerinin büyük kısmı, çocuğunun öğretmenini yakından tanıyor, hatta telefonlaşıyorlar gün içinde, hediyeleşiyorlar. Bu durum güzel, ancak abartmamak gerek… Öğretmenin de kendi özel yaşamı olduğu unutulmamalıdır' diye duygunuzu çocuğunuzla gidermeyin'Genelde ebeveynler kendi başaramadıkları işleri çocuklarının başarmasını arzu ederler' diyen Pedagog Adem Güneş, 'Ancak bu doğru değildir. Zira çocuk anne babadan çok ayrı bir varlıktır. Anne baba gibi düşünmeyebilir, anne babasından daha farklı zevkleri ve hisleri sağlıklı çocuk, kendi gibi olabilen çocuktur. Ebeveynler kendi içlerinde eksik duygularını çocukları üzerinden tamamlamaya değil, çocuklarının kendi gibi olmalarını tercih etmelidir' yorumunu yapıyor. Dikkat dağınıklığı sorunlarıAdem Güneş, 'Uyum zorluğu çeken çocuklarda görülen en temel sorun 'dikkat dağınıklığı' ve 'Hiperaktivite' oluyor. Böylesi çocukların dikkatleri dağınık oluyor, zira aklındaki sorunlar nedeni ile bir noktaya odaklanamıyor. Böylesi çocukların maalesef sorunu çözülmedikçe algısı zayıf olacaktır. Bu nedenle uzmanlar eğitimden daha önce çocuğun okula uyum sağlaması üzerinde duruyor' diyor.
okula gitmek istemeyen çocuğa okunacak dua