2021LGS Konuları ve LGS Soru Dağılımı en kapsamlı şekilde bu yazıda. LGS'de hangi konudan kaç soru çıkıyor? 8. Sınıf Konu Anlatımlı Soru; 8. Sınıf Soru Bankaları •Genetik Kod ve DNA •Adaptasyon, Mutasyon ve Modifikasyon
8 Sınıf Fen Bilimleri DNA ve Genetik Kod Boşluk Doldurma Etkinliği. 8. Sınıf Fen Bilimleri DNA ve Genetik Kod Boşluk Doldurma Etkinliğini İndirmek İçin Tıklayınız Kimyasal Tepkimeler Konu Anlatımı 8. Sınıf Fen Bilimleri için fenci; 5.Sınıf Fen Bilimleri Dersi BEP 2. Dönem 1. Yazılı Sınavı ve Cevap Anahtar
Ünite DNA ve Genetik Kod ==> DNA ve Genetik Kod Kazanımlar F.8.2.1. DNA ve Genetik Kod Önerilen Süre: 4 ders saati Konu / Kavramlar: DNA’nın yapısı, DNA’nın kendini eşlemesi, nükleotid, gen, kromozom F.. Nükleotid, gen, DNA ve kromozom kavramlarını açıklayarak bu kavramlar arasında ilişki kurar. Bazların isimleri
8Sınıf Fen DNA ve Genetik Kod Çıkmış Sorular; 8.Sınıf Fen 1.Ünite Çıkmış Sorular [DNA VE GENETİK KOD] 8.Sınıf Biyoteknoloji Online Test Çöz [Cevaplı] 5.Sınıf Fen 1.Ünite (Güneşin Yapısı) Doğru Yanlış Testi; 7.Sınıf Fen Dersi Seri ve Paralel Bağlama Sunumu; 8.Sınıf Periyodik Tablo Konu Değerlendirme Test Soruları
DnaVe Genetik Kod Konu Anlatımı 8. sınıf Fen Bilimleri Dna (Deoksiribo Nükleik Asit) Canlıların kalıtsal bilgilerini taşıyan hücrenin solunum, beslenme gibi faaliyetlerini yöneten yapıya DNA (Deoksiribonükleik Asit) denir.
KONU DNA ve Genetik Kod İnsan vücudunda milyarlarca hücre vardır. Her bir hücre içerisinde kalıtsal bilgilerin bulunduğu DNA vardır. A- Nükleotid, Gen, DNA ve Kromozom DNA nedir DNA hücre içerisindeki yönetici moleküldür. D eoksiribo N ükleik A sit kısaltması DNA'dır.
3Ga9.
8. Sınıf Fen Bilimleri Dersi 1. Ünite Hücre Bölünmesi ve Kalıtım ünitesinin DNA ve Genetik Bilgi Konu Anlatımlarını üzerinden indirebilirsiniz. Konu anlatımları tamamen tarafımdan hazırlanmıştır. DNA ve Genetik Bilgi Konu Anlatımını aşağıdan okuyabileceğiniz gibi word dosyasını da indirebilirsiniz. DNA VE GENETİK BİLGİ DNA ve Genetik Kod Göz renginiz, boyunuzun uzunluğu, ten renginiz, saçınızın kıvırcık ya da düz olması gibi bazı özellikleriniz anne veya babanıza ya da bazı yakın akrabalarınıza benzeyebilir. Fakat bu benzerlikler genellikle bir veya birkaç özellikle sınırlı olup ailedeki bireylerden hiçbirinin diğerinin aynısı değildir. Her canlı kendi türünün temel özelliklerini taşır. Kendi türüne özgü temel özelliklerine göre diğer canlılardan ayırt edilir ve tanınır. Canlıların temel özellikleri kalıtım yoluyla dölden döle aktarılır. Bu özelliklerin anne ve babadan yavruya aktarılmasını sağlayan yapılar hücre çekirdeğinde bulunur ve kısaca DNA olarak adlandırılır. DNA’yı Tanıyalım DNA, canlının özelliklerinin soydan soya taşınmasını sağladığı için kalıtım molekülü olarak da adlandırılır. Kalıtsal bilgiler DNA üzerinde bulunan ve gen adı verilen parçacıklar tarafından taşınır. DNA molekülü, nükleotit adı verilen yapı birimlerinden oluşur. Çok sayıda nükleotit birbirine bağlanarak nükleotit zincirini meydana getirir. Bir DNA’nın yapısında iki nükleotit zinciri bulunur. Nükleotit zincirleri bir sarmaşığın dalları gibi birbirinin çevresinde dönerek sarmal oluşturur. DNA Modeli Bir nükleotit; bir şeker, bir fosfat ve bir bazdan oluşur. Nükleotitlerin yapısında bulunan şeker ve fosfatlar aynı olduğu hâlde bazlar; Adenin A, Guanin G, Sitozin C ve Timin T olmak üzere dört çeşittir. Nükleotidlerin Yapısı Her nükleotit, yapısında bulunan baza göre adlandırılır. Adenin ve Guain Nükleotidleri Sitozin ve Timin Nükleotidleri DNA molekülünü oluşturan zincirlerdeki nükleotitlerin alt alta dizilişlerinde belli bir kural yoktur. Ancak karşılıklı dizilişlerde, daima adenin nükleotitle timin nükleotit, guanin nükleotitle de sitozin nükleotit karşı karşıya gelir. Mitoz sonucunda oluşan yavru hücrelerin kromozom sayısı ana hücrenin kromozom sayısına eşittir. Bu eşitlik kromozomların kendi kendilerini eşlemeleri ile sağlanır. Kromozom eşlemesi aslında DNA’nın kendi kendisini eşlemesi ile gerçekleşir. DNA’nın Kendini Eşlemesi Eşleme sırasında DNA’nın yapısını oluşturan nükleotit zincirleri önce birbirinden ayrılır. Daha sonra her zincirin karşısında yeni bir nükleotit zincirinin oluşması ile iki ayrı DNA molekülü meydana gelir. DNA’nın kendisini eşlemesi sonucunda oluşan yeni DNA molekülleri yapı ve özellik olarak tamamen ilk DNA’nın kopyasıdır. Kardeşim Niçin Benden Farklı? Nükleotit, gen, DNA ve kromozom kavramları birbirleriyle ilişkili kavramlardır. Bildiğiniz gibi bir nükleotit baz, şeker ve fosfattan oluşur. Çok sayıda nükleotidin birbirine bağlanması ile nükleotit zinciri, iki nükleotit zincirinin sarmal şekilde karşı karşıya gelmesi ile de bir DNA molekülü oluşur. Kromozomlar DNA moleküllerinden oluşmaktadır. Kromozomlar üzerinde bulunan ve her biri bir karakterin ortaya çıkmasını belirleyen parçacıklara gen adı verilir. Farklı bireylerde nükleotitlerin sayısı ve dizilişi farklı olduğu gibi kromozomlar üzerindeki genler de birbirinden farklıdır. Bu yüzden kardeş bireyler arasında farklılıklar bulunur. Kardeşler arasındaki farklılıkların nedenlerinden biri de mayoz bölünme sırasında gerçekleşen gen alışverişidir. Mayoz sırasında biri anneden diğeri babadan gelen kardeş kromozomlar arasında gen alışverişi gerçekleşir. Parça değişimi adı verilen bu olay, bölünme sonucunda oluşan yavru hücrenin gen yapısının, ana hücrenin gen yapısından farklı olmasına neden olur. Kromozomların gen yapıları bazen parça değişimi olmadan da değişebilir. Bir canlının gen yapısının çeşitli dış etkilerle değişmesi olayına mutasyon adı verilir. Mutasyon sonucunda genetik yapıda meydana gelen değişiklikler ana canlının fenotipinde gözlenemez, ancak bu canlının yavrularında ortaya çıkabilir. Mutasyon Örneği Yüksek sıcaklık 45°C ve üzeri, radyoaktif ışınlar ve bazı kimyasal maddeler canlıların gen yapılarında değişikliklere neden olabilir. Mutasyonlar, canlılarda bazen olumlu bazen de olumsuz değişmelere neden olabilir. Örneğin bazı bitkilerde insanlar tarafından oluşturulan mutasyon sonucunda normalden daha büyük ya da daha dayanıklı türler elde edilebilir. Buna karşılık insanlarda görülen hemofili, orak hücreli anemi, altı parmaklı olma gibi rahatsızlıklar mutasyon sonucunda ortaya çıkan olumsuz değişmelerdir. Bazen sıcaklık, ışık, nem ve beslenme gibi çevresel nedenlerle bir canlının fenotipinde değişimler oluşabilir. Bu değişimler canlının gen yapısını etkilemediği için yeni kuşaklara geçmez. Canlıların fenotipinde meydana gelen ve kalıtsal olmayan değişimlere modifikasyon adı verilir. Modifikasyon Örneği Çuha çiçeği bitkisi, sıcaklığı 15-25°C arasında olan bir ortamda yetiştirilirse çiçek rengi kırmızı; 25-35°C arasındaki bir ortamda yetiştirilirse çiçek rengi beyaz olur. Bu örnekte olduğu gibi modifikasyon, çevre şartlarının etkisiyle ortaya çıkan ve kalıtsal olmayan değişmelerdir. Modifikasyon sırasında canlının gen yapısında bir değişme olmaz. Günümüzde, gen teknolojisi ve genetik mühendisliğinin gelişmesine bağlı olarak, genlerin neden olduğu bazı hastalıklar doğumdan önce teşhis edilebilmektedir. Genetik hastalıklardan bazıları tedavi edilebildiği hâlde bazı genetik hastalıkların günümüz koşullarında tedavisi mümkün değildir. Son yıllarda genetik mühendisleri, bozuk genlerin yerini bulmak ve bu genleri normal dizilişli genlerle değiştirmek amacıyla çalışmaktadırlar. Genetik mühendislerinin çalışmaları sonucunda, hâlen insan genlerinin önemli kısmının yerleri ve işlevleri belirlenmiş olup bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. Bitki, hayvan ve bazı organizmaların yapılarının değiştirilmesi ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Genetik mühendisliğinin başlıca uygulama alanları şu şekilde sıralanabilir Klonlama Türlerin ıslah edilmesi Yeni sebze ve meyvelerin üretilmesi İnsan sağlığına yönelik olarak yeni proteinlerin geliştirilmesi Bazı hormon, vitamin ve antibiyotiklerin üretilmesi Bitkilerde verimliliğin ve dayanıklılığın artırılması Hastalık yapan genlerin tespit edilmesi ve değiştirilmesi Suların atık maddelerden arındırılması Gen teknolojisinin kullanımı bir yandan fayda sağlarken diğer yanda insanlık ve toplum için bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Bu olumsuzlukların başında, gen yapılarına müdahale edilmesinin istenmeyen bazı sonuçların ortaya çıkmasına neden olabileceği ihtimali gelmektedir. Oluşturulacak yeni organizmaların hastalık yapıcı veya çevreyi bozucu etkilerinin olabileceği yönünde kaygılar bulunmaktadır. Bir önceki yazımız olan Bitki Hücresi ve Hayvan Hücresi Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar başlıklı yazımızda 6. Sınıf Fen Bilimleri Etkinlikler, Fen Bilimleri Ders Notu ve Hücre Ders Notu hakkında bilgiler arama terimleriDna ve genetik kod8 sınıf dna ve genetik kod8 sınıf dna ve genetik kod konu anlatımıdna 8 sınıfdna ve genetik kod 8 sınıf konu anlatımı8 sınıf dnadna ve genetik kod 8 sınıfdna genetik kod8 sınıf fen dna ve genetik kod konu anlatımı8 sınıf fen dna ve genetik kod8 sınıf fen dna8 sınıf DNA konu anlatımı İNDİRİLEBİLİR DOSYALAR
Bu yazımızda sizlere LGS Fen Bilimleri konusu olan aynı zamanda 8. sınıf konuları arasında yer alan DNA ve Genetik Kod hakkında bilgilendireceğiz. DNA ve Genetik Kod DNA Genetik Kod DNA DNA merdivene benzeyen iki nükleotit ipliğin en oluşur. Yanlardaki iplikler molekülün omurgasını meydana getirir. Bu omurga şeker – fosfat grubundan oluşur. Merdivenin basamakları ise organik bazlardan meydana gelir. DNA nın yapısını oluşturan Adenin ile Timin nükleotitleri arasında ikili, Guanin ile Sitozin nükleotitleri arasında ise üçlü zayıf hidrojen bağı bulunur. DNA nın yapısındaki iki zincirde karşılıklı olarak her zaman adenin nükleotitinin karşısına timin, guanin nükleotitinin karşısına da sitozin gelir. Yani DNA daki adenin sayısı timin sayısına, guanin sayısı da sitozin sayısına eşit olur. DNA da ayrıca nükleotit sayısı, şeker sayısı ve fosfat sayısı da birbirine eşittir. DNA Replikasyonu DNA molekülünün ikileşmesinde, sarmalın kollarnı birbirine bağlayan zayıf hidrojen bağları fermuar gibi açılır; her iki kolda, eşlerinden ayrılan pürin ve pirimidin uçlarını açıkta bırakır. Hücrenin sitoplazmasında bulunan çeşitli nükleotitlerin iki kol açıldıkça, kollarda bulunan uygun bazların karşılarına gelmeleriyle kendini eşleme başlamış olur. DNA’nın ikili sarmalı birbirinden ayrıldığı zaman, kural olarak Adenin grubu Timin grubuyla, Guanin grubuysa Sitozin grubuyla birleşerek yerlerini alırlar. Diğerleri uymadıkları için geri çevrilirler. Yine aynı şekilde, eski zincirdeki Adeninler Timinlerle, Sitozinler Guanin gruplarıyla ikili sırayı tamamlamak için birleşirler. Bütün nükleotitler eşlendiğinde ise, yeni zincir oluşturulmuş, DNA kendini eşlemiştir. Kopyalanan yeni DNA iplikleri tamamen aynıdır, ancak nadiren çoğalmadaki hatalar nedeniyle kopyalama mükemmel olmaz. Önemi – Hücrenin bölünmesini sağlar. – Kalıtsal özelliklerin yeni hücrelere aktarılmasını sağlar. – Çok hücreli bir organizmanın tüm vücut hücrelerinin aynı genetik bilgiye sahip olmasını sağlar. – Üremeyle kalıtsal özelliklerin oğul döllere aktarılmasını sağlar. – Bazı organellerin mitokondri ve kloroplast hücre içinde çoğalmasını sağlar. DNA Eşleme Mekanizması Kromozom üzerinde replikasyonun başladığı bölge “replikasyon orijini” olarak adlandırılır. Kromozom üzerinde replikasyonun olduğu noktada sarmala ait zincirlerin açılmasıyla meydana gelen çatala “replikasyon çatalı” denir. Bu çatal, önce sentezin orijin noktasında meydana gelir ve replikasyon devam ettikçe ilerler. Replikasyon çift yönlü ise, orijinden itibaren zıt yöne doğru ilerleyen iki replikasyon çatalı oluşur. Replikasyonun orijini ve yönü ile ilgili kanıtlar açıktır. Görev yapan enzimler Helikaz DNA çift sarmalını replikasyon orijinleri bölgelerinden iki kolu tersine büküp açan enzim. DNA polimeraz Açılan DNA zincirlerini kalıp olarak kullanarak yeni DNA zincirinin oluşumunu sağlayan enzim. DNA ligaz DNA parçalarını birleştiren yapıştıran enzim. Prokaryotlarda DNA Replikasyonu Prokaryotlarda DNA çembersel olduğu için bir noktadan başlayan replikasyon, iki yönde ve her iki iplikte birden devam ederek DNA tamamen kopyalanıncaya kadar sürer. Ökaryotlarda DNA Replikasyonu Ökaryotlardaki DNA replikasyonu prokaryotlardakine benzer ancak daha karmaşıktır. Her iki sistemde de DNA ikili sarmalı “replikasyon orijini”nden açılarak iki “replikasyon çatalı” meydana gelir. DNA polimerazın yönlendirdiği sentez, kesintisiz zincirde ve kesintili zincirde çift yönlü olarak devam eder. Prokaryotlardan en önemli fark olarak, ökaryotlada birçok “replikasyon orijini” ve sentezi yönlendiren daha farklı DNA Polimerazlar bulunmasıdır. Bunun nedenleri şöyle açıklanır – Ökaryotlarda, prokaryotlara göre daha fazla gen vardır. – Ökaryotik polimerazın saniyede 50 nükleotit olan okuma hızı, prokaryotik polimeraza göre 20 kat yavaştır. Genetik Kod Bilgilerin yazılımında 4 harfli bir alfabe kullanılır. Her bir harf bir nükleotit çeşidini ifade eder. Harflerle ifade edilen genetik şifre genetik kod; DNA veya mRNA’daki baz dizileri ve bu dizilere uygun şekilde sentezlenen proteindeki amino asitlerin dizilişindeki uyumu ifade eder. Genetik şifre, yeryüzündeki tüm canlılar için evrensel olan üçlü şifreler şeklindedir. DNA, üç nükleotitten oluşan şifreler üretir. Şifreler; adenin, guanin, sitozin ve timin nükleotitlerinden oluşturulur. DNA üzerindeki bu üç nükleotitli şifreler, bir araya gelerek genleri oluşturur. Canlı yapısında bulunan proteinlerin tümünün sentezlenebilmesi için 20 farklı amino asit gereklidir. 20 farklı amino asidi şifrelemek için en az 20 farklı şifre bulunmalıdır. Eğer her bir nükleotit, bir şifreyi ifade etseydi en fazla 41 4 farklı şifre oluşurdu. Bu durum protein sentezi için gerekli olan 20 çeşit amino asidi şifrelemeye yetmezdi. Eğer şifreler, iki nükleotitten oluşsaydı en fazla 42 16 çeşit amino asit için şifre üretilebilirdi. 20 çeşit amino asidin tamamı şifrelenemezdi. Sonuç olarak, 20 çeşit amino asidin tamamı ikiden fazla nükleotit taşıyan bir şifre sistemi ile kodlanabilir. Bu nedenle bir genetik şifre, 3 nükleotitten oluşmak zorundadır. Bu durum, toplamda 43 64 çeşit şifrenin ortaya çıkması demektir. Bu sistem 20 farklı amino asidin rahatlıkla şifrelenebilmesini sağlar. Genetik kod, DNA ya da mRNA’da kodon adı verilen ve üçlü nükleotit dizilerinden oluşan şifrelerle ifade edilir. Üç nükleotit içeren 64 özgül kodon ortaya çıkmıştır. mRNA’daki 64 çeşit kodondan üç çeşidi amino asit kodlamaz, bu kodonlara durdurucu ya da sonlandırıcı kodon adı verilir. Bu kodonlar, protein sentezini sonlandıran sinyallerdir. Geriye kalan 61 çeşit kodon, 20 farklı amino asidi şifrelemek için kullanılır. 20 çeşit amino aside karşılık şifrelemede 61 çeşit kodonun var olmasının nedeni ne olabilir? Bu durumun canlı için bir avantajı var mıdır? Bazı amino asit çeşitlerinin birden fazla kodonu vardır. Örneğin serin amino asidi altı farklı kodon tarafından şifrelenebilir. Metiyonin ve triptofan amino asitleri ise tek bir kodonla şifrelenir. Amino asitlerin birden fazla kodon tarafından şifrelenebilmesi canlıyı olası mutasyonlara karşı koruyan önemli bir mekanizmadır. Örneğin serin amino asidini şifreleyen kodonlar mRNA’da UCU, UCC, UCA, UCG, AGU, AGC’dir. DNA’da AGA kodonuna sahip bir genden sentezlenen mRNA, UCU kodonunu taşır. Bu kodon serin amino asidini kodlar. Örneğin gende meydana gelen bir mutasyon sonucu AGA kodonu AGG kodonuna dönüşmüşse bu durumda genden sentezlenen mRNA’daki kodonda UCC olmuştur. Mutasyon sonucu değişen mRNA kodonu da yine serin amino asidini şifrelediği için protein sentezi sırasında herhangi bir aksaklık ortaya canlıda bu mutasyon etkisini gösterememiştir. LGS Fen Bilimleri için Tıklayınız
Fen Bilimleri DNA ve Genetik Kod Konu Anlatımı Tüm canlıların en küçük yapı taşı hücredir. Hücrenin içerisinde bulunan çekirdek ise yönetim merkezidir. Canlıya ait kalıtsal bilgilerin yer aldığı çekirdek en büyük yapı kromozomudur. Kromozomlar ise özel proteinler ve DNA birleşmesi ile oluşur. İçerisinde kalıtsal etkileri bulunan genler yer alır. Bunlar nükleotidlerden oluşur. Hücrenin genel yapısı; Hücre-> Çekirdek-> Kromozom-> DNA+ Özel Proteinler-> Genler-> Nükledotidler şeklindedir. Nükleotid Nedir? Nükleotid, DNA'mızın en küçük yapı birimidir. Yapısında; Fosfat Beş karbonlu deoksiriboz şekeri Organik baz yer alır. Bunun yanı sıra DNA'mızın yapısında 4 farklı molekül bulunmaktadır. Yapılarındaki fosfat ve deoksiriboz şekeri aynıdır. Bu nükleotidleri birbirinden farklı kılan özellik ise yapılarında bulunan organik bazlardır. Bu organik bazlar ise; Adenin Timin Guanin Sitozin'dir. “DNA’daki toplam nükleotid sayısı = Fosfat Sayısı = Şeker Sayısı = Organik Baz Sayısı” şeklinde de ifade edilebilir. Örnek vermek gerekirse; 400 adet nükleotid içeren bir DNA, aynı zamanda 400 adet fosfat, 400 adet şeker ve 400 adet organik baz içerir. GEN Nedir? Gen, karakterimizin ortaya çıkmasını sağlayan DNA'mızda yer alan bir sistemdir. Genlerimiz kalıtsal bilgilerimizi taşır. Örneğin; kan gurubumuz, ten rengimiz, saçlarımız ve göz rengimiz gibi özelliklerimizi belirler. Canlıların farklı görünümleri genlerimizden kaynaklıdır. Kromozomlar üzerindeki genlerin farklı olması görünümümüzün temel nedenidir. DNA Nedir? DNA'mız kromozomlar üzerinde yer alır. DNA, özelliklerimizin sonraki nesillere aktarılmasını sağlar. İpliksi bir yapısı vardır ve bir kalıtım molekülüdür. DNA'mızın en önemli görevi ise kalıtsal bilgileri saklamaktır. Hücrelerimizin yönetici molekülü olarak tanımlayabileceğimiz DNA zinciri bir merdivenin basamakları gibidir. Kromozom Nedir? Kromozomlar, özel proteinler ve DNA birleşimi ile oluşur. Canlılara cinsiyet, saç ve göz rengi gibi kalıtsal bilgilerin aktarılmasını sağlar. Örneğin; babanızın saç rengi siyah ise ve sizin de saç renginiz siyahsa bu durum kromozomlar ve DNA sayesinde babanızdan size geçen bir özelliktir. Hücre çekirdeğinde yer alan kromozomlar, çekirdeksiz hücrelerde sitoplazma içerisine dağılır. Bir canlının türüne göre kromozomların sayısı, büyüklüğü ve şekli değişir. İnsanlar 46 adet kromozom bulunur. Diğer canlılardan örnekler verecek olursak; Farede 42, köpekte 78 ve sinekte 8 adet kromozom bulunmaktadır. Fakat kromozomların sayısının canlıların gelişmişlik düzeyi bir alakası yoktur. Örneğin; insan, köpekten daha gelişmiş bir canlı olmasına rağmen, kromozom sayısı köpeklerden azdır. Asıl önemli nokta kromozomların yapısında yer alan kalıtsal bilgilerdir. Kromozomların yapısındaki kalıtsal bilgiler, canlıların kendisine özgüdür. Ayrıca kromozomların sayıları canlının hücre çeşidine göre de değişiklik gösterir. Canlıların genelinde iki çeşit hücre yer alır. Bunlar; Vücut hücresi Üreme hücresi olarak ayrılır. Üreme hücrelerinde bulunan kromozom sayısı vücut hücrelerinin sayısının yarısı kadardır. Bir insanın 46 adet vücut hücresi kromozomu varken üreme hücresi kromozomu ise 23 adettir. Söz konusu Fen Bilimleri olduğunda vücut hücresindeki kromozom sayısı “2n” olarak gösterilir ve üreme hücreleri ise “n” olarak belirlenir. Örneğin; kromozomların yarısı "n" anneden ve diğer yarısı "n" babadan gelir. Şekil ve büyüklük bakımından aynı olan ve aynı karaktere etki eden kromozomlara homolog kromozom yani "2n" denir. DNA’nın Yapısı Nasıldır? DNA'mızın yapısı iki nükleotidin birleşimi ile genlerden oluşur. Böylece ortaya çift zincirli sarmal yapı ortaya çıkar. Pek çok nükleotidin birbirine bağlanmasıyla molekül zinciri oluşur. DNA'mızın yapısında ise iki adet nükleotid zinciri yer alır. Kıvrımlı bir merdivene benzeyen DNA'mız dönerek bir sarmal oluşturur. DNA’nın Kendini Eşlemesi Nedir? Çift zincirli DNA'mızın yapısından yola çıkarak; bir canlıya ait kalıtsak bilgiler DNA sayesinde kendini eşler ve yavruya aktarılır. Bir nevi benzer bir canlı oluşur. Kendini eşleyen DNA oluşurken yine çift sarmal yapı ortaya çıkar. Canlıya ait tüm bilgiler yavru hücreye aktarılır. DNA kendini işlerken; DNA zinciri tıpkı bir fermuar gibi açılır. Hidrojen bağını koparan nükleotidler birbirinden ayrılır. Ayrılan her bir nükleotidin karşısına hücre sitoplazmasında yer alan moleküller gelir. Bu moleküller yerleşim yaparken, belirli bir kurala göre dizilir. Böylece bir diziliş ile aynı özelliğe sahip iki çift sarmal yapısı bulunan DNA ortaya çıkar.
Oluşturulma Tarihi Eylül 25, 2020 0203Öğrencilerin derslerini iyi anlayabilmesi için konu eksiklerinin olmaması önemlidir. Fen Bilgisi öğrencilerin yaşadığı çevreyi, günlük olayları hatta kendi vücut sistemlerine daha bilimsel bir gözle bakmasını sağlar. Bu alanda çalışmalarında doğru bir şekilde yapılabilmesi için bazı püf noktalarının özellikle dikkat edilmelidir. 8. Sınıf Fen Bilimleri DNA ve Genetik Kod konu anlatımı araştırmaları yapanlar için işte en küçük yapı taşı hücre olmaktadır. Çekirdeği ise hücrelerin yönetim merkezidir. Çekirdek hücrenin yöntemi yanı sıra canlıya ait kalıtsal bilgilerin yer aldığı yapılardır. En büyük yapı kromozomu olan çekirdek oldukça karmaşıktır. Özel proteinler ve DNA birleşmesi ile oluşan kromozomlar içerisinde kalıtsal etkileri bulunan genler yer alır. Genlerde nükleotidlerden oluşur. Hücrenin yapısı Hücre->Çekirdek->Kromozom-> DNA+ Özel Proteinler-> Genler—> Nükledotidler moleküller Şimdi bu yapıları tek tek inceleyelim. Nükleotid Nedir? DNA’nın en küçük yapı birimi nükleotidlerdir. Nükleotidlerin yapılarında * Fosfat * Beş karbonlu deoksiriboz şekeri * Organik baz yer alır. DNA’ların yapısında 4 farklı molekül bulunuyor. Ayrı moleküller olsa da yapılarındaki fosfat ve deoksiriboz şekeri aynıdır. Nükleotidleri birbirinden ayıran özellik ise yapılarındaki organik bazlar olmaktadır. Bu organik bazlar adenin, timin, guanin, sitozin olmaktadır. GEN Nedir? DNA üzerinde yer alan genlerin her biri bir karakter ortaya çıkmasını belirler. Genler kalıtsal bilgileri taşır. Kan grubu, ten rengi, saç rengi gibi kalıtsal özellikler bu bölgede yer alır. Canlıların birbirinden farklı olması genlerden kaynaklanır. Kromozomlar üzerindeki genlerin farklı olması bu farklılıkların temel nedenidir. DNA Nedir? DNA kromozomlar üzerinde yer alır. Canlıların özelliklerinin nesilden nesle aktarılmasını sağlar. İpliksi yapıdaki kalıtım molekülüdür. En önemli görevi ise kalıtsal bilgileri saklamaktır. Hücrenin yönetici molekülü olarak ta tanımlanabilen DNA, çift zincirli sarmal bir yapıdadır. Bu zincirin biri anneden biri babadan gelir. DNA zinciri merdiven basamaklarını andırır. Kromozom Nedir? Özel Proteinler ve DNA birleşimi ile oluşan kromozomlar canlara göz rengi, saç rengi ve zinsiyet gibi kalıtsal bilgilerin aktarılmasında görevlidir. Hücre çekirdeğinde yer alan kromozomlar çekirdeği olmayan hücrelerde sitoplazma içine dağılır. Canlı türlerine göre kromozomların şekli, sayısı ve büyüklüğü değişir. İnsanda 46 adet kromozom bulunurken sinekte 8, farede 42, köpekte 78 tane vardır. Ancak kromozomların sayısının canlıların gelişmişlik düzeyi ile herhangi bir ilgisi yoktur. Önemli olan kromozomların yapısında yer alan kalıtsal bilgilerdir. DNA’nın Yapısı İki nükleotidin birleşimi ile genler oluşur. Çift zincirli sarmal yapı ortaya çıkar. Çok sayıda nükleotidin birbirine bağlanması ile de molekül zinciri oluşur. DNA yapısında iki adet nükleotid zinciri yer alıyor. Kıvrımlı bir merdivene benzeyen bu yapı dönerek bir sarmak oluşturur. DNA’nın Kendini Eşlemesi Çift zincirli DNA yapısı hücre içinde sarmal bir yapıda yer alır. Ana canlıya ait kalıtsal bilgiler DNA’nın kendini eşlemesi ile yavru canlıya aktarılır. Bir nevi kopya oluşturulur. Kendini eşleyen DNA bu zincirleri birbirinden ayırır. Ayrılan DNA kendi eşler ve yine çift sarmaş yapı ortaya çıkar. Bu şekilde canlıya ait tüm bilgiler yavru hücreye aktarılmış olur. DNA kendini eşlemesinde * DNA zincirleri bir fermuar gibi açılır. * Nükleotidler aralarındaki hidrojen bağını kopararak birbirinden ayrılmış olur. * Ayrılan yapıdaki her nükleotidin karşısına hücre sitoplazmasında yer alan moleküller gelir. Bu moleküller yerleşirken belirli bir kurala göre dizilir. Guanin karşısına Sitozin ve adenin karşısına timin gelir. Bu şekilde biz diliş ile aynı özelliğe sahip iki çift sarmal yapısı bulunan DNA ortaya çıkar.
8 sınıf dna ve genetik kod konu anlatımı slayt