İzmir’de FETÖ davalarına bakan avukatlar. Kısaca FETÖ davası olarak adlandırılan ceza yargılamaları hayatımıza 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen kanlı darbe girişimi sonrasında girdi. Dalga dalga başlayan operasyonlar darbede aktif görev almış askeri personellerden başlayarak sivil imamlara, oradan sivil üyelere ve
Ayrıca Şeker kardeşler aracılığıyla usulsüz sorgu yapanların arasında, FETÖ davalarına bakan avukatların da bulunduğu yazışmalara yansıdı. Avukat M.A’nın müvekkilleri için yaptırdığı her sorgu için Şeker’e 200 lira verdiği mesajlarda yer aldı.
İstanbulda faaliyet gösteren Avukat Baran Doğan Hukuk Bürosu, bir taraftan makale ve yargıtay kararları yayımlayarak hukuk bilgisine erişimi kolaylaştırırken, diğer taraftan ceza hukuku, tazminat hukuku, gayrimenkul hukuku, miras hukuku, medeni hukuk, vergi ve idare hukuku davalarında avukatlık hizmeti sunmaktadır.
FETÖ'nün avukatlık yapılanmasında yer alan ve "futbolda şike kumpası" davasının firari sanığıyken gaybubet evinde yakalan avukat Cemalettin Mutlu'nun, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu
Ayrıca Şeker kardeşler aracılığıyla usulsüz sorgu yapanların arasında, FETÖ davalarına bakan avukatların da bulunduğu yazışmalara yansıdı. Avukat M.A'nın müvekkilleri için yaptırdığı her sorgu için Şeker'e 200 lira verdiği mesajlarda yer aldı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Cemalettin Mutlu avukatlarıyla katıldı. Duruşmada, müşteki Fenerbahçe Spor Kulübünü temsilen de avukatlar hazır bulundu.
1sW4O. Elbette hiçbir avukat, müvekkili hakkındaki iddialarla suçlanamaz. Savunma ne olursa olsun hiçbir şart altında engellenemez. Bizim için bu kadar değerli olan bir meslek, FETÖ’cüler için birçok kavram gibi suiistimal alanı. Dolayısıyla söz konusu Fetullahçı Terör Örgütü olunca, her şeyi bir kez daha düşünmek gerekiyor. Bu hatırlatmayı yapma nedenim, İzmir, İstanbul ve Ankara’da FETÖ’nün avukatlık yapılanmasına yönelik yüzlerce kişinin gözaltına alınıp tutuklandığı operasyonlar.YARGIYA SIZIN’ TALİMATI“Yargı” FETÖ elebaşının, 1990’lı yıllarda örgüt üyelerine “Sızın” talimatı verdiği bir alandır. Nitekim yıllar içinde 13 bin hâkim ve savcının 4 bin 500’ü FETÖ mensuplarından oluştu. Buna adliyelerdeki mübaşir, müdür ve diğer görevlileri de ekleyin. Elbette yargının diğer ayağı avukatları da...Yargıya yerleştirdiği 4 bin 500 hâkim ve savcı ile yıllarca Türkiye’de “hukuk terörü” estiren FETÖ’cülerin bu gücü, ancak 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası Aralık 2013 operasyonlarından 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar geçen sürede 4 bin 500 hâkim ve savcıdan ancak 64 tanesi görevden uzaklaştırılabildi. 15 Temmuz darbe girişimi ertesi, 16 Temmuz günü ise 3 bin 200 hâkim ve savcı açığa alındı. Bugüne kadar 4 bine yakın FETÖ’cü yargıdan temizlendi. Daha sonra da açığa alınanlar oldu ve hakkında hâlâ inceleme devam eden isimler var. Ancak FETÖ, yargının diğer ayağı olan avukatlık bölümünü hiç boş KARTTAN ÇIKAN BELGELER2017 yılı nisan ayında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran, “Garson” kod adı verilen FETÖ yöneticisi bir kişi, iki SD kart içinde örgütün bu konudaki çalışmalarını da deşifre eden binlerce sayfa dokümanı Soruşturma no 2017/68532 adli makamlara teslim etti. Belgelere göre, doğrudan FETÖ elebaşı Gülen’e gönderilen raporlarda, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kamudan ihraç edilen, hakkında soruşturma ve dava açılanlara yapılacak hukuki destekler İHRAÇLARDA İSABET ORANI ÇOK YÜKSEK’FETÖ elebaşına Emniyet’ten ihraç edilen örgüt üyeleri ile ilgili şu not gönderildi“AÇIKLAMA 21 Kasım 2016 tarihinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile diğer kamu kurumları ile birlikte Emniyet Genel Müdürlüğü’nden de 7586 personel ihraç önce de Emniyet Genel Müdürlüğü’nden;17 Ağustos’ta çıkarılan KHK ile 2430,1 Eylül’de çıkarılan KHK ile de 6799 personel ihraç çalışmasının fişlemeye ve gammazlamaya dayalı yapıldığı oranı çok yüksek gözükmektedir.”KAFALARINA BALYOZ GİBİ İNİN’Pensilvanya’ya gönderilen notlarda sık sık FETÖ elebaşı Gülen’in, “Hukuku mücadelemizi devam ettirelim. Zafer tacını takmak gerekli. Arkadaşlarımıza en iyi avukatları tutalım. Geriye dönük balyoz gibi kafalarına inin” sözüne yer veridi. Talimatı alan Türkiye’deki örgüt üyeleri, hukuk sorumluları ve avukat yapılanmasının çalışmaları hakkında şu raporu gönderdiler“Hukuk Sorumluları,Arkadaşlarımızın hukuki süreç ve sorunları daha yakından takip etmek üzere her bölgede lise ve üniversitede ayrı ayrı olmak üzere Danışmanlarımızın yardımcısı pozisyonunda hukuk sorumluları belirlenmiştir. Bunların altında hukuki süreç ve konuları değerlendirmek üzere mutfak ekipleri oluşturulmuştur. Hukuki konular adli ve avukat birimi ile birlikte değerlendirilmekte, geliştirilen dava dilekçeleri, örnek başvurular, örnek mahkeme kararları ilgili avukat, mağdur ve ihtiyacı olanlara ulaştırılacak şekilde mülahazası ile yeni kavramlar belirlenmiştir. Operasyon=Sınav, Gözaltı=Deneme, Tutuklu=Yurtta kalan, İhraç=Mezun, Açıkta=İzinli.”Belgeler gösteriyor ki FETÖ hukukun her ayağını kullanacak, buna karşı çıkmak tüm yurttaşların ve hukukçuların asli MUHALİF AVUKAT’ TAKTİĞİFETÖ, yalnızca kendi örgüt üyesi olanları değil, hukuk camiasında ünlü “muhalif” avukatları da kullanma taktikleri geliştirdi. Bugün Ergenekon ve Balyoz davalarında ünlenmiş, kendini “Atatürkçü, muhalif” olarak tanımlayan birçok avukatı; FETÖ’cü asker, işadamı, polisin savunması için merak ettiğim, bu avukatlar FETÖ’cülüğü açık olan hatta itirafçılık yapan müvekkillerini savunurken, “FETÖ isimli bir örgüt yoktur” mu diyorlar, yoksa “Benim müvekkilim FETÖ’cü değildir” mi diyorlar. Ama şunu bilmeleri gerekiyor FETÖ hepsini fişliyor. Nitekim 2017 yılı nisan ayında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na iki SD kart içinde “Garson” kod adlı gizli tanığın teslim ettiği dokümanlardan, darbe ve örgüt üyeliği davalarında yargılananlar için temas kurulan muhalif kimlikli avukatlar hakkında FETÖ’nün değerlendirmeleri şöyle1“ AFY’nin avukatı aracılığı ile bulduk. Eski Ergenekon avukatlarından. İstanbul piyasasında 2. sınıf cezacı olarak bilinen avukatların en iyilerinden Yakub Saygılı için tuttuğumuz avukatlardan. Medya açısından faydası olur diye düşündüğümüz bir avukat. Piyasada ismi bilinen Baroda etkili bir konumu var. Antipatik bir şahıs ama duruşmalarda mahkeme heyetini bitirmesi ve usul yönünden çok sağlam olması bizim için avantaj. Tüm avukatlarımız tanışıyor. ve üzerinden anlaştık. Kontrolü biraz zor ama ilk duruşmalar açısından faydalı Kendi öğrencilerimiz üzerinden anlaştık. Erzurum dosyası ve hazırladığı mütalaa üzerinden biliyoruz. Dinleme konusunda birçok avukata göre malumat sahibi ama bize ters gelen düşünceleri de var. Son dakika anlaştık. Performansını tam olarak üzerinden anlaştık. Mafyaların avukatlıklarını yapmış piyasa avukatı bunlar. Mahkemeye başka yollarla da ulaşmak için bu avukatların farklı kanalları var. Bunların dilini Piyasada bilinen ikinci sınıf Öğrenciler üzerinden anlaştık. Asker emeklisi, Şırnak’taki dosyamız ile de ilgileniyorlar. Dinleme konusunu biliyorlar. Ergenekon’daki şahıslara da avukatlık yapmış birisi.”
Hikmet Keskin’in AK Parti yönetiminde bulunduğu sıralarda FETÖ davalarına baktığı ve dava sürecinde partinin kurumsal kimliğine zarar verdiği gerekçesiyle yönetimden istifa etmek zorunda kalan Avukat Sedat Özdemir, Düzce Barosu başkanlığına aday olan Taner Çakır’la ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. TANER DÜZCE’DEKİ TÜM FETÖ DOSYALARINA BAKTI Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’a meslektaşı Taner Çakır’la ilgili değerlendirmeler yapan Sedat Özdemir, “Sen FETÖ’ye savaş açtın da. Hadi bakalım Taner Çakır’ın yüzün üzerinde FETÖ’cüleri savunduğu dava dilekçesi var. Hani sen vatan sevdalısın ya. Taner Düzce’deki tüm FETÖ dosyalarına baktı. Sen bunu haber yap senin hakkında dediklerimden özür dileyeceğim.” diyerek Taner Çakır’ın bu kadar dosyaya bakmasından sonra baro başkanlığına aday olmasına dikkat çekti. SÜLEYMANCI CEMAATİ’NE İNTİSAPLI Kendisinin Süleymancı cemaatine intisaplı olduğunu açıklayan Av. Sedat Özdemir, bürosunda 7 bin vekalet dosyasının bulunduğunu ve bir milyonluk araca bindiğini ifade etti ve bunlardan gurur duyduğunu söyledi. “BEN FETÖ DAVALARIMIN HEPSİNİ KAZANDIM” Özdemir, “Beni FETÖ davalarına bakan avukat olarak yazdınız. Ben girdiğim davaların hepsinde müvekkillerim beraat etti. Taner Çakır’ın girdiği hastane, polis, iş adamları davalarında cezalar alındı.” dedi. AVUKATLAR TÜM DAVALARA BAKAR Avukatların tüm davalara bakabileceğini belirten Özdemir, “Mesela Ali Dilber Yeşilay Başkanı. Ama uyuşturucu dosyalarına bakıyor. Sence başkanı olduğu kurumla bağdaşır mı bağdaşmaz ama avukat her davaya bakar. Davaya baktı diye o suçu işleyenlerle bağlantısı var anlamına gelmez. Ben Taner’i iyi tanırım. FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi yok ama davaya bakar.” diyerek yaptığı açıklamayla tezat düştü. MHP’Lİ ÇAKIR, DÜZCESPOR YÖNETİMİNİ DE GİRDİ Öte yandan baro başkanlığına talip Taner Çakır, MHP’de bir dönem merkez ilçe başkanlığı ve belediye meclis üyeliği görevlerinde bulundu. Çakır ayrıca Gökhan Kapoğlu başkanlığındaki Düzcespor Yönetimi’nde de görev üstlendi. HABER C. ÜSTÜNER İLGİLİ HABER İÇİN TIKLAYINIZ. ÖNCÜ HABER UYGULAMASI ANDROİD İÇİN ÖNCÜ HABER UYGULAMASI İOS İPHONE İÇİN
1442 Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin AİHM Osman Kavala hakkındaki kararına ilişkin, "Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de konu Türkiye olduğu zaman kesinlikle adil davranmıyorlar. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin AİHM Osman Kavala hakkındaki kararına ilişkin, "Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de konu Türkiye olduğu zaman kesinlikle adil davranmıyorlar." TvNet canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde üzerine Bozdağ, Türkiye'nin en ciddi ve önemli sorunlarının başında kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin geldiğini söyledi. AK Parti iktidarlarının iş başına geldiği andan itibaren kadından yana taraf olduğunu ilan ettiğini belirten Bozdağ, kadına yönelik şiddetin ana gündem maddeleri arasında yer aldığını döneminde kadınlarla ilgili dezavantajlı durumların ortadan kaldırıldığını aktaran Bozdağ, kanunlarda kadınları çeşitli şekillerde tasnif eden hükümleri kaldırdıklarını ve kadına pozitif ayrımcılık sağlandığını dile getirdi. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin kadına yönelik şiddetle mücadeleyi engelleyip engellemediğinin sorulması üzerine Bozdağ, "İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye çekildi ama o sözleşmenin uygulama Kanunu olan 6284 sayılı Kanun şu an yürürlükte. O Kanun uygulanıyor. O Kanun'daki hükümler Türk mevzuatının ve iç hukukumuzun bir parçasıdır. Türkiye'nin kadına karşı şiddet ve kadına karşı cinayetle mücadelesi İstanbul Sözleşmesi'ne indirgenemez, indirgenirse Türkiye'ye bu, büyük haksızlık olur." diye tahrik indirimiHaksız tahrik indirimi konusuna ilişkinde de değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, haksız tahrikle ilgili tartışmayı kendisinin başlattığını ifade tahrik uygulamasının sadece Türk hukukunda değil dünyanın her yerindeki hukuk sisteminde yer aldığına dikkati çeken Bozdağ, şunları söyledi "Bakanlık olarak bu konuyu kendi açımızdan inceleme ve araştırmaya aldık. Mukayeseli hukuku arkadaşlarımız inceliyorlar. Yargıtayımızın içtihatlarına bakıyorlar. Ceza hukukçularımızla bu konu konuşuluyor, tartışılıyor. Biz bu tartışmaların sonucunda haksız tahrik uygulamasına ilişkin bir değişiklik ihtiyacı ortaya çıkarsa bu değişiklik konusunda adım atma hususunda kararlıyız."Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ davalarına yönelik soru üzerine Bakan Bozdağ, bugüne kadar adli işlem yapılanlardan 117 bin 208 kişi hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, 87 bin 519 kişinin ise beraat ettiğini Bozdağ, 322 bin 187 kişi hakkında da soruşturma aşamasında takipsizlik kararı verildiğini FETÖ nedeniyle 19 bin 30 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu belirten Bozdağ, 181 bin 450 kişi hakkında ise adli kontrole hükmedildiğini dile getirdi."Türkiye'ye düşmanlık eden herkesi besledikleri gibi bunları da besliyorlar"Çok sayıda ülkeden firari FETÖ üyesi teröristlerin Türkiye'ye iadesinin istendiğini hatırlatan Bakan Bozdağ, şöyle devam etti " Amerika Birleşik Devletleri, bugüne kadar Türkiye'nin terörist başı Fetullah Gülen dahil hiçbir FETÖ'cüyle ilgili iade talebine olumsuz ya da olumlu bir cevap vermemiştir. Şu anda Almanya, Fransa, İngiltere, pek çok ülke FETÖ'cüleri iade etmemekle kalmayıp bizzat himaye ediyorlar, destekliyorlar ve onlara ülkelerinin pek çok imkanlarını açıyorlar. Türkiye'ye düşmanlık eden herkesi besledikleri gibi bunları da besliyorlar."Terör örgütlerinin başta ABD olmak üzere çok sayıda devlet tarafından desteklendiğinin altını çizen Bozdağ, güçlü Türkiye istemeyen bu ülkelerin Türkiye'ye karşı düşmanlık duyguları besleyebilecek, ihanet potansiyeli yüksek olan herkese yatırım yaptığını söyledi."Türkiye, AİHM kararlarına en yüksek oranda uyan ülke"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin AİHM, Osman Kavala hakkındaki son kararının hatırlatılması üzerine Bozdağ, Türkiye'nin AİHM kararlarına uymayı taahhüt eden bir ülke olduğuna işaret Bozdağ, şunları kaydetti "Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayı taahhüt eden ülkeler içerisinde en yüksek oranda AİHM kararlarına uymuş ülkedir. Şu ana kadar üye ülkelerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyma oranı yüzde 80,20. Türkiye'nin uyma oranı yüzde 87,98. Osman Kavala konusunda Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği ihlal kararına 10 Aralık 2019'da uymuş ve uygulamıştır. Bu uygulamadan sonra Kavala'nın avukatları konuyu Anayasa Mahkemesine taşımışlar, tutukluluğu başka dosyadan, suçtan devam ettiği için 'Uymadı' diye. Türk Anayasa Mahkemesi de bu ayrı dosya, ayrı bir suç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına Türk mahkemesi uymuştur diye karar vermiştir. Şimdi Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine konu gitti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önünde şu anda 72 binden fazla dosya var. Avrupa Konseyi'nden gelen işleri denetleyen 'Büyük Daire' denilen üst yerde ise 22 dosya var. Bu, 22'nci dosya, en son giden dosya. Bu dosyalardan en erken geleninin bekleme süresi 1,5 yıl. Yunanistan'da spor, gençlik derneklerinin isminde 'Türk' kelimesi geçiyor diye idari makamlar bu dernekleri kapattı. Yargı, idareyi haklı buldu. AİHM'e götürdüler. AİHM, 'hak ihlali' var dedi. Yunanistan 2008'den beri bu kararlara uymuyor ve uygulamıyor. Büyük Dairenin önünde bekliyor. Büyük Daire bu kararı AİHM'e götürüp görüş daha sormadı. Fransa'nın, Almanya'nın, pek çok ülkenin kararı var. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de konu Türkiye olduğu zaman kesinlikle adil davranmıyorlar, taraf davranıyorlar. Leyla Şahin, Merve Kavakçı olayında gördük, Refah Partisi, Fazilet Partisi davalarında gördük. Bir sürü olay var, insan hakkıysa ben de insanım, benim de hakkım var. Bana da diğer insan gibi davranması lazım. Türkiye de bu hakları talep eden bir ülke. Türkiye'ye de eşit davranması lazım. Adil davranmadığını, tarafsız olmadığını düşünüyorum." Afgan uyruklu 227 düzensiz göçmen Erzurum'dan ülkelerine gönderildi Erdoğan Slovenya ile ikili ticaret hacmimiz geçen sene 2,3 milyar dolar seviyesine ulaştı Dünya Genelinde Yetenek Açığı 16 Yılın En Yüksek Seviyesine Ulaştı Bu Açık Türkiye Yüzde 71 Olarak Ölçüldü Kaynak AA Togo Cumhuriyeti, Türkiye, Aihm, Güncel, Son Dakika Son Dakika › Güncel › Adalet Bakanı Bozdağ, canlı yayında soruları yanıtladı Açıklaması - Son Dakika Bu haber AA tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. AA tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı AA kurumudur. Son Dakika
1413 FETÖ'nün avukatlık yapılanmasında yer alan ve "futbolda şike kumpası" davasının firari sanığıyken gaybubet evinde yakalan avukat Cemalettin Mutlu'nun, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. FETÖ'nün avukatlık yapılanmasında yer alan ve "futbolda şike kumpası" davasının firari sanığıyken gaybubet evinde yakalan avukat Cemalettin Mutlu'nun, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Cemalettin Mutlu avukatlarıyla müşteki Fenerbahçe Spor Kulübünü temsilen de avukatlar hazır Fenerbahçe Spor Kulübü eski asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Ahmet Çelebi, Orhan Erdemli, Faik Işık, Veysi Yaşar, Mehmet Yusuf Burak ve Edip Özbek tanık olarak Veysi Yaşar, sanık Mutlu'yu üniversiteden tanıdığını, Şekip Mosturoğlu'na sanığı iyi bir ceza hukukçusu olduğu için tavsiye ettiğini ancak Mosturoğlu'nun başka biriyle anlaştığını Edip Özbek, sanığı avukat olarak tanıdığını belirterek, tekstilci olduğunu, davalarına bakan sanığın FETÖ ile bağından bir bilgisinin olmadığını dile olan Mehmet Çelebi'nin ağabeyi Ahmet Çelebi'nin o dönem Sivasspor'da yöneticiyken gözaltına alındığını anlatan Özbek, "Adliyede Mehmet Çelebi ile görüştüm. Avukatı var mı yok mu diye konuşurken Cemalettin Bey'i adliyeden çıkarken gördüm. Selam verdim, 'Avukatı yokmuş, olur musun?' dedik. 'Ben Şekip Bey'in avukatıyım, iki kişinin dosyasına giremem.' dedi. Mutlu ile başka bir zaman görüştüğümde 'Cezaevine gidersen bir selamımı götür bir ihtiyacı var mı diye sor, adettendir.' dedim." diye Faik Işık da sanığı meslektaş olarak tanıdığını ve aralarında özel bir hukuk olmadığını söyledi."Şike soruşturmalarında şikayetçi olduk"Işık, şike soruşturmaları sürecinde Hakimler ve Savcılar Kuruluna şikayetlerde bulunduklarını anlatarak, "Soruşturmayı başlatan polisler ile hakim ve savcıların iş birliğiyle hareket ettikleri gerekçesiyle şikayetlerimiz oldu. Müvekkilimiz Aziz Yıldırım'ı görmeye Beşiktaş Adliyesi'ne gittiğimizde gazetelerde tutuklanacağı yazıyordu. Daha müvekkile sorular sorulmadan, 'Soruları cevaplamadı.' diye haberler yapıldı." ifadelerini mahkeme başkanının "Aziz Yıldırım'ı verin, bu soruşturma son bulsun, denildi mi?" sorusu üzerine, "Sorgulanan sporculardan birine 'Aziz Yıldırım'ı verin buradan gidebilirsiniz.' denildiğini biliyoruz. Bunun üzerine 'Gidin bu arkadaşlara söyleyin yasa dolayısıyla böyle bir zorlama olamaz.' dedim. Bizi sinirlendiren şey şuydu Türkiye'nin saygın kurumlarının aşama aşama bitirildiğini gördüm." diye tartışmalar yaşandığı Aziz Yıldırım'ın şike sürecinde yanında olmak istediğini aktaran Işık, şöyle konuştu "Aziz Bey sorgulanırken klasörlerde bir şey aranıyordu, hakim bulamıyordu, polis çağırıyordu, polis gelip hemen buluyordu. Bu bir şahsiyet cellatlığıydı. O dosyalardan iddianameler hemen çıkmadı. İddianameler çıkana kadar pazarlıklar yapıldı. Bizim girdiğimiz ayıklanmış dosyaydı. O dosyada iki dosya vardı, biz kamuoyunun bildiği dosyayı takip ettik. Ben sayın Erbakan'ın da Suudi Arabistan kralının da avukatlığını yaptım."Sanık Mutlu'nun beyanlarıTanık ifadelerinin ardından diyecekleri sorulan sanık Mutlu, cezaevi şartlarında zorlandığını, dava dosyasına hazırlanmadığını belirterek, FETÖ evlerinde kaldığına dair en ufak bir iddia olmadığını pişmanlıktan faydalanan tanığın da FETÖ ile alakasız bir insan olduğu beyanında bulunduğunu dile getiren Mutlu, yine FETÖ'nün medya organlarına aboneliği olmadığını avukatlık yapmasını istemeyen bazı insanların adliyeyi kullandıklarını savunarak, şöyle devam etti "Benim hakkımda, 'Kendisi avukat olup, soruşturma dosyasında avukatlık yaptığı kişilerin tutuklanmamasını sağladı ve aldığı paraların büyük kısmını FETÖ'ye verdi.' diyorlar. Kabul etmiyorum. 'Kenan'ın İmirzalıoğlu narkotik dosyasına baktı.' diyorlar. Kenan İmirzalıoğlu'nun avukatlığını yaptım evet, çünkü ben iyi bir ceza avukatıyım. İmirzalıoğlu'nun dosyasına, kovuşturma aşamasında yani davası açıldıktan sonra baktım. Onun tutuklanmamasında emniyet ilişkilerimi iddia ediyorlar. Soruşturma aşamasında bakmadım, o dönem avukatı Şeref Dede'ydi. Onu azledip beni tuttu. Sol örgütlerin hedefi olmuş bir insanım, terörle teröristle anılacak son adam göster deseler, kendimi gösteririm. DHKP/C'nin açlık eylemlerinde bir kızın eylemine engel olmuş bir insanım. Allah insanı en iddialı olduğu yerden vurur derler, beni buradan vuruyorlar. Bu dosyadan beraat edeceğimi düşünüyorum."Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve bazı kurumlardan istenen evrakların beklenilmesine karar vererek, duruşmayı Mutlu'nun yakalanması ve iddianameFETÖ'nün avukatlar yapılanmasında yer alan ve "futbolda şike kumpası" davasının firari sanığı avukat Cemalettin Mutlu ile kardeşi Veli Mutlu, 18 Eylül 2021'de Eyüpsultan'daki bir gaybubet evine düzenlenen operasyonda mensuplarınca gerçekleştirilen "Askeri Casusluk, Fuhuş ve Şantaj, Poyrazköy, Amirallere Suikast" gibi kumpas soruşturmalarında yer alan Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Tufan Ergüder, Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin de aralarında bulunduğu birçok emniyet mensubunun bir dönem avukatlığını yapan Mutlu, aynı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı."Mosturoğlu'na Aziz Yıldırım aleyhine ifade vermesi için baskı uyguladı" İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Mutlu'nun avukatlık yapılanması içerisindeki eylemlerine yer telefon hatlarıyla örgütün mahrem imamlarından avukat Faik Toklucu ve Alaeddin Yüksel Bulut ile irtibatının bulunduğu vurgulanan iddianamede, sanığın ayrıca ByLock kullanıcısı şahıslarla iletişim kaydının tespit edildiği MASAK raporuna göre, Mutlu'ya FETÖ üyelerince bazı ödemeler yapıldığı ve Mutlu'nun da kimi şüpheli şahıslara bir miktar para gönderdiğine yönelik tespitler yer ilgili "futbolda şike kumpası" davasındaki bazı sanıkların beyanlarına yer verilen iddianamede, Mutlu'nun, Aziz Yıldırım'ın tutuklandığı "futbolda şike" soruşturması kapsamında gözaltına alınan Şekip Mosturoğlu ve Ahmet Çelebi gibi kişileri cezaevinde ziyaret ederek tahliye edilecekleri yönünde teşvikle Aziz Yıldırım aleyhine ifade vermeye zorladığı Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in başsavcılıkça bilgisine başvurulduğu sırada sanığın da orada olduğu ve bu iş için 25 bin 643 lira aldığı dile Mutlu'nun bu şekilde örgütün kurgulayıp yürüttüğü soruşturma dosyasına delil oluşturmaya çalıştığı vurgulanan iddianamede, sanığın "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Tekirdağ Valisi Yıldırım'dan Hayrabolu'ya ziyaret Çavuşoğlu 'PKK, FETÖ ve diğer terör örgütlerinin propagandalarıyla mücadele ediyoruz' İstanbul'da FETÖ operasyonu 11 şüpheli yakalandı Kaynak AA Fetullahçı Terör Örgütü, Aziz Yıldırım, Aziz, Şike, Güncel, Son Dakika Son Dakika › Güncel › Gaybubet evinde yakalanan FETÖ avukatlarından Cemalettin Mutlu'nun davası - Son Dakika Bu haber AA tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. AA tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı AA kurumudur. Son Dakika
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 başsavcı vekilini Fetullahçı Terör Örgütü'ne FETÖ ilişkin davalara bakan mahkemelerde duruşma savcısı olarak görevlendirdi. 08 Mayıs 2017 Pazartesi 1741 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Bürosu'nca 9 başsavcı vekili, terör davalarına bakan mahkemelerde görevlendirildi. 5 Mayıs 2017 tarihi itibariyle yürürlüğe giren işbölümü değişikliğine göre, Çağlayan ve Silivri'de görülen FETÖ davaları ve darbeye teşebbüs davalarına başsavcıvekillerinin duruşma savcısı olarak görevlendirildiği belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan'ın imzasının yer aldığı görevlendirme yazısında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilleri ve görev alacakları soruşturma ve dosya numaraları yer aldı. GÖREVLENDİRİLEN BAŞSAVCIVEKİLLERİ VE MAHKEMELER İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 2 davaya Başsavcı vekil Ateş Hasan Sözen, 3 davaya Başsavcıvekili Mehmet Ayhan, 1 davaya Fuzuli Aydoğdu. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 2 davaya Başsavcı Vekili Mehmet Salih Sol ve 3 davaya Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 2 davaya Başsavcı Vekili Zafer Koç. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 3 davaya Başsavcı Vekili Levent Çağıl. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 1 davaya ve 23. Ağır Ceza Mahkemeleri'ndeki 2 davaya ise Başsavcı Vekili Cumali Karakütük. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 1 davaya ve 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 2 davaya, Başsavcı Vekili Fatih Karakuş. Kaynak Son Güncelleme 1741 haber 151948 false Üye Girişi
fetö davalarına bakan avukatlar istanbul